28 Şubat 2011 Pazartesi

Manuel Lanzini


Manuel Lanzini

Takımı: River Plate

Yaş: 18

Boyut: 1,69

Uyruk: Arjantin - Italya

Pozisyon: Ofansif Orta Saha - Forvet

Ayak: Sağ










Diego Buonanotte'yi Malaga'ya sattıktan sonra Lanzini'yi as kadroya yerleştien River Plate'in oldukça akıllıca bir hamle yaptığını söylemek mümkün. Zirâ Manuel Lanzini son derece yetenekli ve oyun zekası yüksek olan bir futbolcu. Son olarak Independiente maçında Lamela ile birlikte ortalığı kasıp kavurdular. 

Oyunundan biraz daha bahsetmek gerekirse, sık sık ileri çıktığını ve gol aradığını, ceza sahasına sarkmaya çalıştığını söyleyebilirim. Pasör özelliği olan ve öldürücü paslar da atabilen; lâkin klasik on numaraların aksine, günümüz 10 numaralarını daha çok andıran bir stile sahip. Henüz çok genç olmasının verdiği etkiyle sahada bazen kaybolabiliyor. Topsuz oyun bilgisi mutlaka geliştirilmeli. Aynı zamanda fiziği de. Yere sağlam  basıyor ancak ikili mücadelelerde biraz daha ayakta kalabilmesi önemli.

Lamela ve Funes Mori isimleri piyasayı oldukça meşgul ettikleri ve çok göz önünde oldukları için transferi biraz daha kolay görünüyor. Yine çok ufak rakamlara gerçekleşmeyecektir ama onlar gibi imkansız da değil bana göre.

Patricio Julián Rodríguez


Patricio Julián Rodríguez

Takımı: İndependiente

Yaş: 20

Boyut: 1,71

Uyruk: Arjantin

Pozisyon: Ofansif Orta Saha

Ayak: Sağ






Daha önce de birkaç kez izlemiştim ancak dün İndependiente - River Plate maçında Lanzini, Lamela ve onu izlerken mest oldum. River'a karşı tek başına takımını ayakta tuttu. Tekniği üst düzey, oyunu yönlendirme becerisi üst düzey, şutları gayet iyi. Ve yaşı henüz 20.

Aslında çok fazla anlatmaya gerek yok. Bu yaşta İndependiente'nin 10 numaralı formasını kapmak kolay iş olmasa gerek. Çok iyi bir oyuncu.

Maliyeti hakkında ne desem yalan olur. Çünkü yaşı çok genç. Takımının herşeyi. 10 numarayı kapmış. Ucuz olmayacaktır bonservisi. Ama çok büyük katkı vereceği ve verdiğinizden ok daha fazlasına satabileceğiniz bir oyuncu.

Martín Iván Bravo


Martín Iván Bravo

Takımı: UNAM Pumas

Yaş: 24

Boyut: 1,65

Uyruk: Arjantin

Pozisyon: Forvet - Ofansif Orta Saha

Ayak: Sol






Çok hareketli, tekniği gayet iyi, oyun tarzı Necati'ye benziyor ancak ondan daha hızlı bir oyuncu. Kuvvetli ve fiziğine göre tekniği de oldukça iyi. Adam eksiltebilen, iyi şutlar çıkaran, akıllı bir adam. Yaşı henüz 24. Bana göre 4-3-3'ün kanat forveti olabilecek tarzda bir oyuncu. Böyle bir isim kadromuza katılırsa en azından Stancu da sağda solda harap olmaktan kurtulur.

Maliyetinin çok yüksek olacağını sanmıyorum. Barrera gibi Dünya Kupasında harikalar yaratan bir oyuncunun 4,5 M euroya EPl ye transfer olduğunu düşünürsek, 2 milyon gibi bir rakama transferinin gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum.

27 Şubat 2011 Pazar

Julian Koch

Tam İsmi: Julian Koch

Uyruk: Almanya

Oynadığı Klüp: MSV Duisburg

Mevkii: Sağ Bek - Stoper

Doğum Tarihi: 11.11.1990

Boy: 1,85

Ayak: Sağ





Dortmund altyapısının ürünü olan Julian Koch, kiralık olarak forma giydiği Duisburg'un en önemli oyuncularından biri. Henüz 20 yaşında olmasına rağmen lider kimliği ve savaşçı ruhuyla ön plana çıkan Koch'un ilerleyen yıllarda Alman Milli Takımının değişmezleri arasında yer alacağı konuşuluyor.

Pırpır bir bek olmamasına rağmen sağ kanadı oldukça etkili kullanıyor. Hız dezavantajını tekniği ve oyun zekasıyla kapattığını da eklemek gerek. Tacklingleri ve ortaları oldukça etkili. Savunma yönünün hücum yönüne göre daha gelişmiş olduğunu eklemekte fayda var. Zaman zaman stoper oynuyor ve oldukça başarılı oluyor.

Bir de oldukça istikrarlı bir oyuncu. Bu sezon yalnızca 2 maç kaçırdı. Kendisini Cuma akşamı bir kez daha izlemek için ekran karşısına geçtim ama nazarım değdi heralde. Daha 15. dakikada sakatlandı ve oyundan çıkmak zorunda kaldı. Neyse ki önemli bir problemi yokmuş.

Oyun stili olarak Arne Friedrich'e, tip olarak Stefan Kiessling'e benzetiyorum kendisini.

Sezon sonunda Dortmund'a geri dönecek olan Koch'un şampiyonluğa koşan kadroda kendisine yer bulup bulamayacağı merak konusu. Eğer Jürgen Klopp kendisini düşünmezse birçok Bundesliga kulübünün kendisine talip olacağına eminim.

Bu sezona ait istatistikleri (Şu ana kadar)

26 Maç: 3 gol 5 asist. Toplam dakika: 2265

25 Şubat 2011 Cuma

Scott Sinclair

Tam İsmi: Scott Andrew Sinclair

Uyruk: İngiltere

Oynadığı Klüp: Swansea City

Mevkii: Kanat Forvet - İkinci Forvet

Doğum Tarihi: 25.03.1989

Boy: 1,77

Ayak: İkiside






Scott Sinclair'i futbolseverler Chelsea'den hatırlayacaktır. Büyük umutlarla geldiği Chelsea'den doğru düzgün maç yapamadan, henüz 20 yaşındayken ayrılan Sinclair, tıpkı Adel Taarabt gibi kendisinden beklenen çıkışı (özellikle bu sezon) gerçekleştiren isimlerden.

Her iki kanatta da başarıyla görev yapabilen oyuncu 4-3-3 düzeniyle sahaya yayılan Swansea'da genellikle sol kanadı kullanıyor.

Üstün tekniği, çabukluğu ve kaliteli gol vuruşlarıyla ön plana çıkan Sinclair'in en iyi özelliklerinden biride savunmanın arasına yaptığı boş koşular. Videoda da farkedeceksinizdir, savunmanın arasına müthiş sızıyor ve plaseyi köşeye çok iyi bırakıyor.

Kaliteli gol vuruşları dedik. Sinclair'in büyük gelişme gösterdiği noktalardan biri de gol vuruşları. Bundan 2-3 sezon önce Chelsea'den kiralık olarak gittiği Birmingham'da forma giyerken kaçırdığı goller nedeniyle taraftarlardan bayağa bir küfür yiyordu. Ancak bu problemini aşmış. Kaleciyle karşı karşıya kaldığı zaman oldukça sakin. Bu sakinlikte golü getiriyor zaten.

Gösterdiği etkili performansla İngiltere U-21 Milli Takımına da çağrılan Sinclair'in geleceği çok parlak.

Bu sezona ait istatistikleri (Şu ana kadar)

34 Maç: 19 gol, 3 asist. Toplam dakika: 2845


Video

23 Şubat 2011 Çarşamba

Max Gradel

Tam İsmi: Max - Alain Gradel

Uyruk: Fildişi Sahilleri

Oynadığı Klüp: Leeds United

Mevkii: Kanat Forvet - İkinci Forvet

Doğum Tarihi: 30.11.1987

Boy: 1,80

Ayak: Sağ





Öncelikle Gradel'in boyu hakkında bazı şüphelerim var. Leeds United'ın resmi sitesinde 1,80 yazmasına rağmen, dışarıdan bakıldığında hiç de öyle gözükmüyor. Benim izlediğim adam en fazla 1,75 falan olsa gerek. Ancak biz resmi siteye uyalım ve yazıya başlayalım.

Max Gradel bu sezon çıkışa geçen Leeds Unitedlı futbolculardan biri. Geçen sezon genelde rotasyon oyuncusu olarak kullanılan Gradel, bu sezon Leeds United'ın vazgeçilmezlerinden.

4-3-3 düzeniyle sahaya dizilen Leeds United'ta her iki kanatta da oynayabiliyor Gradel. Ancak genel yerinin sağ kanat olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca çift forvet oynayan takımlarda da rahatlıkla yardımcı forvet olarak oynayabilir.

Oldukça çabuk olması, birebirde rahat adam geçebilmesi ve gol yollarında her iki ayağını da kullanabilmesi onu öne çıkartan özelliklerden. Biraz fiziki zaafiyeti bulunuyor ancak bu zaafiyeti çabukluğuyla gidermeye çalışıyor. Tabii arada bir sapıttığı da olmuyor değil. Ancak bir Keita değil.

Taraftarlar tarafından da oldukça seviliyor. Kendisi adına yapılan bir tezahürat var ancak tam olarak anlayamadım. Onu çözünce buraya eklerim.

Gradel'in şu ana kadar ki istatistikleri (Bu sezona aittir)

31 Maç ( 28 Lig, 2 FA Cup, 1 League Cup ) 12 gol, 9 asist. Toplam Dakika: 2359

Video*


* Kendisiyle ilgili yapılmış en iyi video buydu açıkçası. Geçen sezona ait bir video. Umarım aklınızda biraz şekillenir nasıl bir oyuncu olduğu.

22 Şubat 2011 Salı

Andre Carrillo Sevilla'nın Radarında


Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvasında gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken ve yaptığımız değerlendirmede Turnuvanın Altın Karmasında yer verdiğimiz ve ayrıca başlığını girdiğimiz Andre Carrillo ünlü İspanyol kulübü Sevilla'nın radarında.

Allianza Lima forması ile turnuvada izlediğimiz sağ iç ve sağ açık pozisyonlarından farklı olarak forvette görev yapan oyuncu bu pozisyonda gösterdiği performansla da iki haftada 2 gol atarak başarılı performans gösterdi. Ve "Haftanın Futbolcusu" seçildi.

Turnuva değerlendirmemizde de söylediğimiz gibi Carrillo'nun yakın zamanda Avrupa'ya transferi süpriz sayılmamalı.

Vincenzo Montella



Roma'nın yeni teknik direktörü efsane futbolcu Vincenzo Montella oldu bilindiği üzere. Futbolculuk yıllarında bir yıl formasını giydiği Genoa'dan ayrılıp, bu takımın en büyük rakibi olan Sampdoria'nın yolunu tutan Montella'ya Genoa taraftarı hala kızgın. Roma'nın başını da bir Genoa maçı sonrasında geçmesi biraz manidar oldu.

Roma kariyerinde forma numarası yüzünden tartışma yaşadığı Batigol'ün şöhret olarak biraz arkasında kalsa da, hep belli bir standart yakalamayı başarmıştı Montella. Teknik Direktörlük kariyeri de böyle olur umarım.

Kendisiyle özdeşleşen gol sevincinden birkaç kare;


Tabii bir de şu var;


Tarih 10 Mart 2002. Yer Stadio Olimpico. Fazla söze gerek yok. Böyle bir adam Montella.

21 Şubat 2011 Pazartesi

Gözlem Tam Gaz Devam Ediyor

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvasının sona ermesinin üzerinden yeterince zaman geçti. Artık yeni hedef, ikinci yarısı başlayan liglerdeki genç yetenekleri, potansiyelli oyuncuları, tespit edip blogda paylaşmak olacak. Kendime ilk durak olarak Serie B, İngiltere Championship ve Bundesliga II'yi belirledim. Yaklaşık 2 ay gibi bir süre içerisinde bu liglerde top koşturan sayısız oyuncuyu izleme fırsatım olacak.

Yalnız şu notu da eklemeden geçmeyeyim: Almanya gözlemim yalnızca Bundesliga II ile sınırlı kalmayacak. Bazı Alman kulüplerinin rezerv takımlarını, Regionalliga Nord, Regionalliga Süd ve Regionalliga West gibi liglerde parlayan gutbetçi oyuncularda gözlem içerisinde yer alıyor. Yerli kıtlığının yaşandığı ülkemizde - milli takımlar ve kulüplerimiz dahil - gurbetçi oyuncuların önemi artıyor. Yetenekli gurbetçi arkadaşlarımızı tanıtmaktan da büyük keyif alabileceğimi söyleyebilirim.

Yukarıda bahsi geçen liglerden (Bundesliga II, İngiltere Championship, Serie B) şu ana kadar değindiğimiz bazı oyuncular;





Jonathan Howson

Tam İsmi: Jonathan Howson

Uyruk: İngiltere

Oynadığı Klüp: Leeds United

Mevkii: Çift Yönlü Orta Saha

Doğum Tarihi: 21.05.1988

Boy: 1,80

Ayak: İkiside






Jonny Howson, mücadeleci ve asi futbol karakterini tekniği ile harmanlayan, tipik bir çift yönlü orta saha oyuncusu. Bu sezon oynadığı futbolla Championship'in en değerli futbolcularından biri olmayı başardı. Yüksek oyun görüşü, mücadeleci ve asla oyundan kopmayan yapısı ve lider vasıflarıyla Championship'te oynayan birçok orta saha oyuncusunun önünde.

Attığı uzun/kısa mesafeli isabetli paslar, toplu/topsuz oyundaki başarısı, uzaktan yaptığı etkili vuruşlar ve kafayla attığı gollerle ön plana çıkan Howson, henüz 22 yaşında kaptanlık mertebesine ulaşmış bir isim. İki ayağını da son derece etkili kullanabiliyor. Bu da bir orta saha oyuncusu için önemli artılardan.

Bu sezon takımının oynadığı bütün maçlarda forma giyen Jonny, tam bir istikrar abidesi. İngiltere U-21 takımının formasını da sırtını geçirmeyi başaran Jonny'nin en büyük hedefi İngiltere Milli Takım formasını giymek.

Bu sezona ait istatistikleri:

36 maç ( 32 Lig, 2 FA Cup 2 League Cup ) 8 gol, 9 asist. Toplam dakika: 3178.

20 Şubat 2011 Pazar

Galatasaray 1 - 0 Bucaspor


Her şeyden önce zorda olsa 3 puan önemliydi. Yalnız oyun açısından - bazı dakikalar dışında - taraftarların büyük çoğunluğunun ve benim tatminkar olduğum söylenemez. Hagi'de maç sonunda yaptığı açıklamalarla bizleri doğrular nitelikti konuştu.

Hagi'nin hedefi her şeyden önce ''winner'' bir takım yaratmak. Bunun yanında doğrular yapıldığı ve takım gününde olduğu zaman güzel oyun sahaya yansıyor. Hagi'nin yanlışları yok mu? Elbette var. Mesela Serkan Kurtuluş ısrarı. İnanın Serkan Kurtuluş şu haliyle Bank Asya takımlarında bile zor oynar. Çok düz bir oyuncu, ekstrası hemen hemen hiç yok. Bir başka yanlışta Sabri'nin sağ iç mevkiisinde kullanılması. Sabri, hücum pres için itici bir güç, bu kabul. Ancak top tekniği pek iyi değil ve bek oyuncusunun fundamentaline sahip. Mesela beke geçtiği zaman ne kadar faydalı olduğunu gördük. Bekten attığı derinlemesine paslar, orta sahada oynarken attıklarından çok daha iyi. Golde de payı büyüktü. Diğer bir yanlışta - aslında buna yanlış demek ne kadar doğru bilinmez - Cana'nın stoper, Neill'in stoperlerin önünde oynaması. Bu tercih kesinlikle Hagi'nin oyun karakteriyle alakalı. Çünkü Hagi, stoperlerin önündeki oyuncunun tekniğinin iyi olmasını ve topu iyi dağıtabilmesini istiyor. Biglia ısrarı bu yüzdendi. Biglia Hagi'nin sistemine cuk diye oturacak bir adamdı çünkü. Neill maalesef temposuzluğunun kurbanı oluyor bu mevkiide ve Galatasaray'ın maçın son 15-20 dakikasında açıklar vermesine yol açıyor. Bunu dünkü maçta da net bir şekilde gözlemledik.

Çoğu insanın Hagi'den bir ümidi, beklentisi yok. Ancak ben hala Hagi'nin bu işi kotarabileceğini düşünüyorum. Şu takıma kazandırdığı oyuncular bile Hagi'nin önümüzdeki sene de takımın başında kalması için başlı başına bir neden.

Maça geçecek olursak, ilk yarı oynanan temposuz oyun çok can sıktı. Bu temposuz oyunda Sabri'nin bariz şekilde orta sahada sırıtması, Serkan - Sabri - Colin ve Çağlar - Culio - Stancu üçlülerinin kanatlara bir dinamizm getirememesi ve Baros'un hazır olmamasının payı büyüktü. İlk yarıda top % 70'ler seviyesinde Galatasaray'da olmasına rağmen ilk yarının en tehlikeli pozisyonunu bir duran toptan bulmamız, hücumdaki organizasyonlarımızın henüz istenilen seviyeye ulaşamadığının kanıtıydı.

Yalnız Servet'te de gözle görülür bir gelişme var: Uzun top isabeti. Bundan önceki maçlarda da uzun top tercihlerini akıllıca ve iyi kullanıyordu. Bu maçta da birçok kez Kazım'ı topla buluşmayı başardı. Demek ki ''Güven'' gerekiyormuş paşaya.








İkinci yarının ilk 15 dakikasında Galatasaray'ın ritmini bulması ve daha akıllı hücum etmeye başlaması golün geleceğinin habercisiydi. 4. hakemin tabelasında yazan ''25-23'' numaraları taraftarı az da olsa heyecanlandırdı. Hagi'den çok doğru bir değişiklik geldi 56. dakikada. Yekta'nın girişinden sonra Galatasaray'ın ikinci yarının ilk 15 dakikasında yakaladığı tempo biraz düşse de, bu değişiklik takımın çok daha akıllı hücum etmesini sağladı ve bunun sonucunda gol geldi.

Bucaspor'da birçok eksiğine rağmen çok iyi mücadele etti ve bana kalırsa en azından bir puanı haketti. Özellikle yeterince hazır olmayan Çağlar'ın ikinci yarıda oyundan düşmesini çok iyi kullandılar ve Çağlar'ın üzerine oynayarak Mendy'yi etkili kullanmayı başardılar. Ancak Mendy gününde değildi, bu bir gerçek. Normalde harcamayacağı pozisyonları kolay harcadı ve takımının olası bir puanının önüne geçmiş oldu.

Maçın Galatasaray adına bu kadar zor geçmesinin bir nedeni de verilmeyen 2 penaltısıdır. Lucas Neill'in düşürülmesi ve Stancu'nun kullandığı serbest vuruşta Mendy'nin topa eliyle dokunması kesinlikle penaltıydı. Ancak takımın oynadığı şu an için yetersiz futbol yine hakem hatalarının önüne geçecek gibi.

Galatasaray'da duran topları bundan sonra Stancu'nun kullanması lazım kesinlikle. Neredeyse kullandığı her duran top tehlike yarattı rakip kalede.

Zapata'da günün başarılı isimlerindendi bana göre. Topa çıkışları çok iyi. En azından Aykut veya Ufuk gibi çizgide durup olanı biteni seyretmiyor ve topu oyuna çok daha iyi sokuyor. Ancak hala yeterli değil. Maç eksiğini giderdikçe daha başarılı olacağını düşünüyorum.

Kazım'ın ilk yarıdaki etkisiz oyunu ikinci yarıya yansımadı. Çünkü Yekta - Serkan değişikliği Kazım'ın rahatlamasına ve daha iyi oynamasına neden oldu ve mükemmel bir asist yaptı. Kafayı kaldırması ve Culio'yu görmesi çok önemliydi.

Son olarakta maçın adamı kesinlike Juan Emmanuel Culio'dur. Son yıllarda başımıza gelen en güzel şeylerden biri. Yürüyedur Culio !

17 Şubat 2011 Perşembe

Büyük Patlama'nın Kelime Karşılığı: Adel Taarabt


Hani bazı oyuncular vardır çok yeteneklidir fakat kendisinden beklenen patlamayı bir türlü gerçekleştiremez. Mesela Giovani Dos Santos böyle bir adamdır. Ha oldu, ha olacak artık kendini bulacak derken birçok oyuncu futbol sahnesinden silinir gider.

Taarabt'ın da akıbetinin bu yönde olacağını bir an için düşünmedim değil. Fakat Tottenham'ın genç oyuncu öğütme kulübü olduğunu bildiğimden (bkz. Chris Gunter, Dos Santos, Tomas Pekhart ) Taarabt için beklemeye karar verdim. Çünkü bu adamın yeteneklerinden hiç kimsenin şüphesi olmadığını biliyordum.

İşin ilginç yanı ise az önce parantez içinde adı geçen Chris Gunter ve Tomas Pekhart bu sezon döktürüyor. Acaba Redknapp bu oyuncuları bu kadar erken gözden çıkardığı için hayıflanıyor mudur?



Taarabt'a geri dönecek olursak, geçen sezon yakaladığı çıkışı bu sezon adeta patlamaya dönüştürdü. Önce takımın kaptanlığına getirildi, daha sonra takımın saha içindeki liderliğini eline aldı. Üstelik bu oyuncu henüz 21 yaşında. Bu sezon QPR formasıyla çıktığı 31 maçta 14 gol attı, 16 golün de hazırlayıcısı oldu. Gerisini siz düşünün.

Kendisine '' Yeni Zidane '' denilmesini başlarda abartı buluyordum, doğrudur. Fakat bu sezon oynadığı futbolla bu yakıştırmaya layık olmaya başladığını gösteriyor. Ama Fransa Milli Takımı için tren kaçtı. Çünkü Taarabt Fas Milli Takımı'nın vazgeçilmezlerinden.

Bu arada satır arasına ufak bir not sıkıştıralım: Fas futbolundaki yükselişe de daha sonra değineceğimi twitter hesabımda belirtmiştim, yineliyorum. Yazı gittikçe uzadı. Fakat rötarlıda olsa bu analizi bloga koyacağım.

Wálter Chalá - Rubin Kazan


Güney Amerika 20 Yaşaltı Turnuvasındaki performansıyla sivrilen, maç yazılarında da ismini andığımız oyunculardan Wálter Chalá sadece 750 bin euro bedelle Rubin Kazan'a transfer oldu.

Orozco'nun Wolfsburg'a, İturbe'nin Porto'ya transferinden sonra Chala'nın transferleriyle turnuvanın yıldızları teker teker Avrupa'nın yolunu tutuyor. Daha önce burada yazılarını yazdığımız oyunculardan Carrillo ve Bazan'da takımlarıyla çıktıkları turnuva sonrası ilk maçta golle buluşmayı başardılar. Yakın zamanda birçok ismin daha Avrupa'ya transferi muhtemel. Umarız bu isimlerden birkaçının yolu da bu taraflara düşer.


15 Şubat 2011 Salı

Ronaldo'ya Elveda Derken...


2000 yılının sonbahar ayları. Birçok oyun severin heyecanla beklediği Fifa 2001 piyasaya çıkmıştı ve evinde bilgisayar olan o dönemin şanslı çocukları - evet, o dönem evinde bilgisayar olan çocuklar şanslıydı - Fifa 2001 alıp oynamak için adeta birbiriyle yarışıyordu. Bu yarışa dahil olanlardan biri de bendim tabii ki. Babama yalvar yakar aldırdığım, Hagi'nin kapak olduğu Fifa 2001, çok geçmeden elimdeydi bile.

Oyuna tabii ki takımım olan Galatasaray'ı alarak başlamıştım. Easy'de oynadığım maçlarla kendimi tatmin ediyor, Real Madrid, Milan, Bayern Münih gibi takımları yenince mutlu oluyordum. Daha sonra ülkeleri keşfe çıktığım zaman Brezilya'nın kadrosunda oyuncuların isimlerinin yerine, numaralarının yazdığını görünce önce bir burukluk yaşıyor, ardından dayanamayıp son Dünya Kupası finalisti ile maç yapma sevincine erişiyordum.

Brezilya ile oynarken dikkatimi bir oyuncu çekiyordu. Forma numarası 9 olan bu oyuncunun üzerinde haliyle ''No 9'' yazıyordu. 10 yaşlarındayken dünya futbolundan bir haber olan ben, bu ''saçsız'' forveti gözüm bir yerlerden ısırmasına rağmen, Fifa 2002'ye kadar tanıyamıyordum!

Il Fenomeno hakkında söylenecek çok şey var. Real Madrid'e gittiğinde üzüldüğüm, Milan'a geldiğinde sevindiğim, ''Beşiktaş'a gidiyor'' söylentisi çıktığında kahrolduğum bir adam Ronaldo.

Hoşçakal güzel insan, mükemmel futbolcu. Attığın her golden sonra sağ elinin baş parmağını sallayışını unutmayacağım. Umarız seni yeşil sahalarda bir kulübenin önünde takım elbiseyle görebiliriz.

14 Şubat 2011 Pazartesi

Segundo Castillo


Tam İsmi: Segundo Castillo

Uyruk: Ekvator

Oynadığı Klüp: Deportivo Quito

Mevkii: Ön Libero - Orta Saha

Doğum Tarihi: 15.05.1982 (28)

Boy: 1,80

Kilo: 75

Ayak: Sağ



Orta sahada koşan, basan; orta sahanın direncini artıran, aynı zamanda teknik ve aynı zamanda kuvvetli bir oyuncu. 45 kez Milli formayı terletmiş ve 2006 Dünya Kupasında gösterdiği performansla Avrupa piyasasına açılmış, kariyerine Everton ve Wolverhampton maceralarını eklemiş bir isim. Mücadeleci oyunu, tekniği, sert ve isabetli şutlarıyla dikkat çeken Castillo 28 yaşında.

Şimdi ülkesinde futbol oynuyor. Bonservisi CSD del Valle’de ancak o kiralık olarak Deportivo Quito’da forma giyiyor. Bu nedenle çok düşün rakamlara transferi mümkün görünüyor. Tahminen bir milyon Euro gibi bir rakama transferi gerçekleştirilebilir. Ligimizde üç büyük kulüp dahil her takımda forma giyebilecek kalitede bir oyuncu.

13 Şubat 2011 Pazar

Güney Amerika 20 Yaş Altı (Sudamericano U20) Turnuvasının Ardından

Yaklaşık 1 aydır devam eden Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası dün gece oynanan Brezilya - Uruguay, Ekvador - Şili ve Arjantin - Kolombiya maçlarıyla sona erdi. Brezilya, Uruguay'ı 6-0 ile geçip üst üste 3. kez şampiyon oldu. Ekvador, Şili'yi 1-0 mağlup etti ve Fifa 20 Yaş Altı Dünya Kupası'na katılma hakkı kazandı. Arjantin'de final grubunun sonuncusu Kolombiya'yı 2-0 ile geçti ve Dünya Kupası'na gitmeye hak kazandı.

Brezilya, Uruguay'ı Lucas (3), Neymar (2) ve Danilo'nun golleriyle mağlup ederken, iki takımda maçı 10 kişi tamamladı. Uruguay'ın forveti Adrian Luna 44. dakikada oyundan atılırken, Brezilya'nın stoperi Saimon'da 48. dakikada rakibini düşürünce penaltıya sebebiyet verdi ve oyundan ihraç edildi. Maç 2-0 Brezilya'nın lehine iken kazanılan penaltıyı Uruguaylı oyuncular değerlendiremeyince, Brezilya farka koştu.

İşte Brezilya'nın Uruguay'ı mağlup ettiği maçın görüntüleri:


Turnuvanın gol kralı attığı 9 golle Neymar oldu. Neymar aynı zamanda turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi.

Peki Bize Göre Turnuva Nasıldı?

Doğruyu söylemek gerekirse, turnuvanın kalitesi beklediğimizin üzerindeydi. Zemin ve seyirci beklenilen düzeyde olmasa da sahada oynanan futbolun herkesi tatmin ettiği düşüncesindeyiz.

Birçok maçı takip ettik. Kaçırdığımız maçlarda oldu. Fakat izlediğimiz maçlarda dikkat çeken bir sürü oyuncu oldu. Bunun sonucunda da 31 tane futbolcunun incelemesini yazı olarak bloga girdik.

Turnuvanın hayal kırıklıkları da oldu elbette. Sıralarsak:

1-) Kalecilerin Performansı

Güney Amerikalı kalecileri biliriz. Biraz çılgın olsalar da kalede sağlam dururlar ve müthiş reflekslere sahiptirler, göze batarlar. Fakat bu turnuvada öne çıkan bir kaleci olmadığı gibi, hemen hemen her kalecinin performansı vasattı, hatta vasatın altındaydı.

2-) Kolombiya'nın Stoperleri

Kolombiya turnuvanın en iyi futbol oynayan takımlarından biriydi. Fakat bir eksikleri vardı: Stoperleri. Bu takım hücumda ne kadar iyiyse, savunmada bir o kadar kötüydü. Fakat beklerini bir kenara koymak gerek. Viafara ve Arias gerçekten çok iyi oyuncular. Fakat defansın göbeğinde oynayan oyuncular yeterince iyi olmayınca, final grubunda Kolombiya son sırada yer almak zorunda kaldı.

3-) Arjantin'in Performansı

Turnuva başlamadan önce takımların kadrolarına bir göz attığımızda, Arjantin ve Brezilya'nın bu işi çok rahat götüreceğini düşünüyorduk, yanıldık. Arjantin, Mori, Hoyos, Galeano, Iturbe, Zuculini gibi bireysel olarak birçok iyi oyuncuya sahip olmasına rağmen iyi bir ''takım'' olamadığı için turnuvayı kaybetti.

Erken elenmelerine rağmen Peru'yu ve Venezuela'yı beğendiğimizi söyleyebilirim. Bu takımların başarılı olamamalarında ki en büyük etkenin saha içinde fark yaratacak oyuncularının azlığından kaynaklandığını düşünüyorum. Takım oyununu iyi oynamaları turnuvada tutunmalarına yeterli olmadı. Yani bu takımlar Arjantin'in anti-tezi.

Bize göre turnuvanın golü Yohandry Orozco'nun Peru'ya attığı müthiş gol:


Bizim Altın ve Gümüş 11'imiz ise şöyle:

Altın 11

1-) Esteban Estrada ( Arjantin )

2-) Santiago Arias ( Kolombiya )
3-) Sebastian Viafara ( Kolombiya )
4-) Carlos Ascues ( Peru )
5-) Dennys Quinonez (Ekvador )

6-) Casimiro ( Brezilya )
7-) Lucas ( Brezilya )
8-) Andre Carrillo ( Peru )

9-) Diego Mauricio ( Brezilya )
10-) Neymar ( Brezilya )
11-) Edson Montano ( Ekvador )




Gümüş 11

1-) John Jaramillo ( Ekvador )

2-) Danilo ( Brezilya )
3-) Diego Polenta ( Uruguay )
4-) Alexander Callens ( Peru ) * Allens yazıyor ama Callens
5-) Mario Pineida ( Ekvador )

6-) Edwin Bedoya ( Kolombiya )
7-) Javier Calle (Kolombiya )
8-) Juan Cazares ( Ekvador )

9-) Bryan Carrasco ( Şili )
10-) Andres Escobar ( Kolombiya )
11-) Adrian Luna ( Uruguay )




Turnuvada dikkatimizi çeken 31 oyuncunun yazılarını bloga girdiğimizi daha önce söylemiştim.

Hepsinin isimlerini tekrardan veriyorum. İsimlere link eklenmiştir.

Arjantin:






Brezilya:








Ekvador:






Kolombiya









Peru:





Şili:




Uruguay:




Venezuela:



Bir turnuvanın daha sonuna geldik. Umarım nice turnuvaları izleme ve sizlere aktarma imkanımız olur.

Şamil Akdağ - Burak Demirsoy

Bruno Zuculini

Tam İsmi: Bruno Zuculini

Uyruk: Arjantin / İtalya

Oynadığı Klüp: Racing Club

Mevkii: Defansif Orta Saha

Doğum Tarihi: 02.04.1993

Boy: 1,78

Ayak: Sağ





Arjantin yeni Mascherano'sunu buldu. Orta sahada oynadığı tatlı sert futbolla dikkat çeken Zuculini aynı zamanda Hoffenheim ve Genoa formaları giymiş olan Franco Zuculini'nin de kardeşi. Pozisyon alma bilgisi üst seviyede olan Zuculini, hücuma biraz daha destek vermesi dahilinde komple bir orta saha oyuncusu olabilir.

Federico Martin
















Tam İsmi: Federico Martin Rodriguez

Uyruk: Uruguay / İspanya

Oynadığı Klüp: Genoa (Transfer Oldu)

Mevkii: Forvet

Doğum Tarihi: 03.04.1991

Boy: 1,85

Ayak: Sol

Federico Martin Rodriguez'de Yohandry Orozco gibi blogda bahsettiğim ilk isimlerden biriydi. O yüzden kendisiyle ilgili yeni bir şeyler söyleme gereksinimi duymuyorum ve ilk postumu aynen kopyalıyorum:

İkinci isim Federico Martin Rodriguez. Açıkçası kendisi en beğendiğim isim oldu. Tam bir merkezi forvet oyuncusu. Hava hakimiyeti çok yüksek neredeyse her topu indiriyor. Ayrıca Uruguay'ın tek golünü kaydeden isimdi (20 Aralık - Venezuela Maçı). Bu sezon Bella Vista formasıyla 15 maçta 10 gol atmış. Henüz 19 yaşında. İlerisi için büyük umut vadediyor.

Casimiro














Tam İsmi: Carlos Henrique Casimiro

Oynadığı Klüp: Sao Paulo

Mevkii: Ön Libero / Merkezi orta saha

Doğum Tarihi: 23.02.1992

Boy: 1,84

Ayak: Sağ

Bir ön liberoya rağmen çok iyi bir tekniğe sahip olan, yorulmak nedir bilmeyen, her yere basan, çok iyi toplar çalan bir oyuncu Casimiro. İsabetli uzun ve kısa pasları, onu birçok ön liberodan ayırıyor. Aynı zamanda golü çok iyi koklayan oyuncu, turnuvada 3 gol kaydetti.

Yukarıdaki fotoğrafta da Kolombiya'yı 3-1 mağlup ettikleri maçta attığı golü kutluyorlar Lucas ile. Golün asistini de Lucas yapmıştı.

Luis Felipe Gallegos

Tam İsmi: Luis Felipe Gallegos Leiva

Uyruk: Şili

Oynadığı Klüp: Universidad de Chile

Mevkii: Sol İç/ Sol Kanat

Doğum Tarihi: 03.12.1991

Boy: 1,75

Kilo: N/A

Ayak: Sol

Bryan Carrasco'nun sol ayaklı versiyonunu düşünün. İki yönleri farklı. Gallegos fiziken daha iyiyken, Carrasco sürat bakımından Gallegos'tan daha iyi konumda. Ayrıca Gallegos'tan bir iç oyuncusu gibi de yararlanabilirsiniz. Pas futboluna yatkın. Bir orta saha oyuncusu olmasına rağmen şu ana kadar turnuvada 3 gol kaydetti. Bu performansı onu çok daha iyi yerlere taşıyabilir.

Bryan Carrasco

Tam İsmi: Bryan Paul Carrasco Santos

Uyruk: Şili

Oynadığı Klüp: Audax Italiano

Mevkii: Sağ Kanat

Doğum Tarihi: 31.01.1991

Boy: 1,69

Ayak: Sağ




Alexis Sanchez'in bir değişik versiyonu. Müthiş bir hız, harika bir teknik, bire bir de adam eksiltme kabiliyeti ve biraz fiziksel zaafiyet. 1,69 boyunda ki oyuncu Şili'nin bu turnuvadaki her şeyiydi diyebilirim. Maç boyunca düşmeyen bir temposu var. Eminim birçok scoutun listesine girmiştir bile.

Willian Jose

Tam İsmi: Willian Jose da Silva

Oynadığı Klüp: Sao Paulo

Mevkii: Forvet

Doğum Tarihi: 23.11.1991

Boy: 1,86

Ayak: Sağ



Etkili bitirici vuruşları, top saklama becerisi, ve yeterli seviyedeki hızıyla günümüz futbolundaki forvetin tam anlamıyla hakkını veren bir isim. Turnuvada 3 kez fileleri havalandıran genç oyuncu, Brezilya'nın etkili hücum hattının parlayan yıldızlarından. Geçen sezonu Gremio Prudente'de geçiren Jose, bu sezon kiralık olarak Sao Paulo forması giyecek.

Yohandry Orozco

Tam İsmi: Yohandry Jose Orozco Cujia

Uyruk: Venezuela

Oynadığı Klüp: Zulia ( Wolfsburg'a transfer oldu )

Mevkii: Ofansif Orta Saha

Doğum Tarihi: 19.03.1991

Boy: 1,64

Kilo: N/A

Ayak: Sol



Güney Amerika 20 Yaş Altı turnuvasıyla ilgili ilk yazımı girerken bloga, kendisinden bahsetmiştim. Açıkçası Wolfsburg'a transfer olması beni hiç şaşırtmadı. Kendisi hakkında ilk izlenimlerimi aynen aktarıyorum. Başka da bir şey yazmaya gerek yok.

1,64'lük boyuyla ele avuca sığmayan Orozco, U20 takımının 10 numarası ve kaptanı. Oldukça çevik bir oyuncu olan Orozco harika bir tekniğe ve sol ayağa sahip. Oyun stili olarak Alex - Diego Buonanotte karışımı bir yapısı var. Alex kadar inceci, Buo kadar çevik. Bu sezon takımı Zulia ile çıktığı 15 maçta 8 kere fileleri havalandırmış.

12 Şubat 2011 Cumartesi

Leonel Galeano

Tam İsmi: Leonel Galeano

Uyruk: Arjantin / İtalya

Oynadığı Klüp: Independiente

Mevkii: Stoper

Doğum Tarihi: 02.08.1991

Boy: 1,83

Kilo: N/A

Ayak: Sağ




Hızlı, çevik, top tekniği fena olmayan, en önemlisi savunmada geçit vermeyen bir isim Galeano.
Timingi ve sıçrama yeteneği de gayet iyi. Aslında Galeano'nun ismini birçok FM 2011 oyuncusu bilecektir. Size garanti verebilirim ki Galeano bir FM efsanesi olarak kalmayacak.

Adrian Luna

Tam İsmi: Adrian Nicolas Luna Retamar

Uyruk: Uruguay

Oynadığı Klüp: Defensor Sporting

Mevkii: Forvet / Forvet Arkası / Kanat Forvet

Doğum Tarihi: 12.04.1992

Boy: 1,69

Kilo: N/A

Ayak: Sağ


Çok yönlü bir hücum oyuncusu olan Adrian Luna, sürati, çevikliği ve bitiriciliği ile dikkat çekiyor. Turnuvada 3 golü bulunan Luna, Uruguay'ın hücum yükünü çeken isimlerin başında geliyor.

Lucas

Tam İsmi: Lucas Rodriguez Mouro da Silva

Uyruk: Brezilya

Oynadığı Klüp: Sao Paulo

Mevkii: Orta Saha Orta / Forvet Arkası

Doğum Tarihi: 13.08.1992


Boy: 1,72

Ayak: Sağ

Yukarıda gördüğünüz oyuncu Lucas. Forvet arkasında oynamasına rağmen bildiğimiz Brezilyalı 10 numaralardan değil. Basıyor, koşuyor, mücadele ediyor. Bir orta saha oyuncusundan ne bekleniyorsa onu yapıyor. Kendisine hayran olmamak elde değil. Harika bir tekniğe sahip. En çok beğendiğim yönü ise, yabancıların ''first touch'' dediği, topla ilk buluşma ve kontrol anı. Top adeta ayağına yapışıyor. Lucas aynı zamanda tam bir takım oyuncusu. 

Kendisini ileride Barcelona, Real Madrid, Bayern Münih, Manchester United gibi takımlarda görmek şaşırtıcı olmayacaktır.