28 Nisan 2011 Perşembe

Yeniden Yapılanmaların Adamı: Joaquin Caparros


Yeniden Yapılanma Meselesi başlıklı yazımda, Galatasaray'ın sportif anlamda bulunduğu durumdan nasıl çıkması gerektiğine değinmiş; görüşlerimi belirtmiştim.

Ünal Aysal'ın başkan olması halinde teknik ekibin başına muhtemelen Fatih Terim, Gerets, Lucescu üçlüsünden biri geçecek. Ünal Aysal'ın yaptığı açıklamalardan anlaşılan bu. Bu üç isim hakkındaki görüşlerime bir sonraki yazımda yer vereceğim.

Bu üç isim ön plana çıkadursun. Ben de bu arada Galatasaray'a uygun bulduğum teknik adamları blogda değerlendirmeye çalışayım. İlk isim başlıktan da anlaşılacağı üzere Joaquin Caparros.

Peki, Kısaca Kimdir Caparros?

Futbolculuk kariyeri pek parlak olmayan, henüz 26 yaşındayken teknik işlere merak salan bir adam Caparros.



Kariyerinin Satır Başları

Caparros'un başarılı kariyeri, 1999-2000 sezonunda Villarreal'i La Liga'ya taşımasıyla başladı. Bugünkü Villarreal'in temelini atan isimlerden biri olan Caparros, 2000 yılının yazında taraftarı olduğu Sevilla'nın başına getirildi. 5 sene görev yaptığı Sevilla'nın 2 kez Uefa Kupası'nı kaldırmasında başrol oyuncularından biriydi aslında. Evet, fiilen Sevilla'nın başında değildi; ancak bıraktığı müthiş jenerasyon ve kurduğu düzen, Juande Ramos için büyük kolaylık oldu.

2005 yılının yazında Sevilla'dan ayrılarak Deportivo'nun başına geçtiğinde, herkes ondan Sevilla'da kurduğu düzenin aynısını kurmasını bekliyordu. İlk sezon işler yolunda gitti; ancak ikinci sezon yeterli desteği hem taraftarlardan, hem de yönetimden göremeyince, takımdan ayrıldı.

2007 yazında, bir önceki sezon çok zor günler geçiren ve zar zor ligde kalmayı başaran Athletic Bilbao'nun başına geçtiğinde, üzerindeki baskının büyük olduğunu biliyordu. Takıma neşteri vurarak yeni bir yapılanmaya gitti ve takımı her sezon daha ileriye taşımaya başardı. Bilbao'yu bu sezon tam anlamıyla eski günlerine döndürmeyi başaran Caparros, hedeflerine yavaş yavaş ulaşmış durumda.



Oyuncunun Ciğerini Bilen Adam

Joaquin Caparros'un bana kalırsa en büyük özelliği, oyuncularıyla kurduğu iyi ilişkiler ve genç oyunculara verdiği değer. Çalıştırdığı bütün takımlarda oyuncuları tarafından el üstünde tutulan Caparros, başarılı olmak için önce iyi bir aile olmak gerektiğini çok iyi biliyor.

Az önce, genç oyunculara verdiği önemden bahsetmiştim. Bu cümle içi oldukça dolu bir cümledir.

Sergio Ramos, Adriano Correia, Julio Baptista, Jesus Navas, Daniel Alves, Renato, Carlos Marchena, Iker Muniain, Fernando Llorente, Javi Martinez ve daha niceleri.

Bu isimler oldukça tanıdık geliyor değil mi? Bu isimlerin ortak özelliği, Joaquin Caparros'un elinde işlenerek birer yıldız haline gelmeleri. Yani anlaşılacağı üzere, kupa maçlarında gençlere şans vermekle yetinen bir hoca değil Caparros.


Caparros'un Sisteminin Arka Bahçesi

Caparros'un takımları sahaya genelde kanatlı 4-4-2 ile dizilirler. Bu diziliş, gidişata veya maçların zorluğuna göre 4-4-1-1 ve 4-2-3-1 olarak değişebilir.

Etkili kanat organizasyonlarıyla harmanlanan hızlı ve tempolu oyun Caparros'un felsefesinin temel öğelerindendir. Hücum her zaman birinci; savunma ise ikinci plandadır. Oyuncularına aşıladığı hırs ve kazanma duygusu, başarısının anahtarıdır. Bu unsurlar, Galatasaray taraftarının özlediği takımı yaratmaya yeterde artar bile.



Joaquin Caparros'un Bilbao'da bir ilah olarak kabul edildiğini söylemeden geçmek olmaz. Baskonya'da Basklı olmayan bir adam el üstünde tutuluyorsa, bu onun ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesidir.

Onu buralara getirmek kolay olur mu, bilinmez. Ancak ''yeniden yapılanma'' denildiği zaman akla gelen ilk isimlerden biri Joaquin Caparros'tur. Yaptıklarıyla ve yapacaklarıyla örnek teşkil etmesi gereken bir adamdır.


Daniel Wass

Tam İsmi: Daniel Wass

Uyruk: Danimarka

Oynadığı Klüp: Brondby

Mevkii: Sağ Bek

Doğum Tarihi: 31.05.1989

Boy: 1,81

Ayak: Sağ





Doğruyu söylemek gerekirse, Danimarka Ligi'ni bu sezon çok fazla takip edemedim. Üst üste gelen turnuvalar, ikinci lig gözlemleri, İskandinav ligleri derken, Danimarka Ligi'ne pek zaman ayıramadığımı söyleyebilirim. Takip ettiğim maçlarda gözüme çarpan isimler oldu elbette. Ancak çok büyük bir yıldız adayını ligi takip edemediğim için kaçırmışsam, açıkçası üzülürüm.

Daniel Wass, bu kısa süreli takibimde gözüme çarpan oyunculardan biri. Savunmanın sağ tarafında görev yapan genç oyuncu, işin savunma kısmında biraz aksasa da, müthiş hücum gücüyle bu açığını kapatıyor. Oldukça süratli olan Wass'ın yaptığı ortaların kalitesi en üst düzeyde. Önünde oynayan partnerini, sık sık yaptığı bindirmelerle rahatlatan Wass'ın, bir beke göre oldukça golcü olduğunu söylemek mümkün. İçeriye yaptığı koşular, kullandığı etkili duran toplar ve zaman zaman ceza sahası dışından yaptığı vuruşlar, onun rakip kaleciler için sürpriz bir tehdit olduğunun en büyük göstergesi.

Danimarka'nın ilerleyen yıllarına damga vuracak 10 oyuncudan biri olarak kabul edilen Wass'ın sözleşmesi sezon sonunda sona eriyor. Bunu fırsat bilen Benfica hızlı davranmak istedi; ancak şu an netleşen bir şey yok. Wass'ın peşinde Fiorentina, Schalke gibi takımlarda bulunuyor.

Bu sezon sergilediği etkili performansla Milli Takıma da seçilen Wass için hala çok geç değil. Bek sıkıntısı çeken kulüplere duyurulur.

Bu sezona ait istatistikleri (Şu ana kadar)

33 Maç: 7 Gol, 4 asist. Toplam dakika: 2811.

Video