28 Ocak 2011 Cuma

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası (Sudamericano) Günlükleri [11. Gün]


Sudamericano U20'de A Grubu maçları tamamlandı. Şili, Venezuela'yı 3-1 mağlup ederek grubu 2. sırada bitirirken, Peru, Uruguay'ı 2-0 mağlup etmesine rağmen 4 puanla 4. sırada kaldı.

Şili - Venezuela maçına değinecek olursak bana göre turnuvanın en zevkli maçıydı. İki takımda müthiş bir mücadele örneği sergilediler ve bol pozisyonlu, çekişmeli bir maç oldu. İlk yarı Şili tek kale oynarken, ikinci yarı Venezuela Şili kalesini abluka altına aldı fakat golü bulamadı. Ben 2 gün önceki yazımda Venezuela'nın Şili'ye göre daha derli toplu bir takım olduğunu ve bu yüzden bir üst tura onların çıkacağını söylemiştim. Hala da aynı fikirdeyim. Venezuela'nın şansızlığı da üzerindeydi biraz. İnanılmaz goller kaçırdılar ikinci yarıda. Şili ise diğer maçlara oranla daha diri ve iştahlı gözüktü. Özellikle rakibin sol kanadını çok yıprattılar.

Şili - Venezuela maçının dikkat çeken ciddi anlamda dikkat çeken iki ismi vardı : Daha önce değindiğimiz Venezuela'nın kaptanı Yohandry Orozco ve Şili'nin sağ kanat oyuncusu Bryan Carrasco.

Yohandry Orozco'yu tekrar tekrar söylemeye gerek yok. Hemen Carrasco'ya geçelim.


Alexis Sanchez'in bir değişik versiyonu. Müthiş bir hız, harika bir teknik, bire bir de adam eksiltme kabiliyeti ve biraz fiziksel zaafiyet. 1,69 boyunda ki oyuncu dün Venezuela sol kanadını felç eden isimdi. Ayrıca takımının attığı ilk 2 golün de asistini yapan kendisiydi. Eminim birçok scoutun listesine girmiştir bile.

Bu arada Orozco ile ilgili bir not: Dün takımının attığı tek golün asistini yaptı. 3 kişi arasından müthiş bir pas attı. Oyun stilinin Buonanotte'yi andırdığını söylemiştim. Dün karar verdim, Buo - Alex karışımı bir adam bu. Kendisini sanırım Wolfsburg istiyormuş. 4 Milyon € gibi bir rakam dolaşıyor ortalıkta. Diego'ya iyi bir alternatif olur. 2-3 sene içerisinde de vazgeçilmez olur.

Peru - Uruguay karşılaşması da mücadele gücü yüksek fakat pozisyon açısından pek zengin olmayan bir maçtı. Peru, Uruguay'ın gruptan çıkma rehavetini erken bulduğu bir golle dağıtsa da daha ileriye gidemedi. Yedek ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıkan Uruguay turnuvada oynadığı en kötü futbolu oynadı. Peru ise diğer maçlarda olduğu gibi bu maçta da iyi oynadı ve bu sefer kazandı. Peru'nun diğer maçları kazanamamasında ki en büyük etkenin Cuevas'tan başka etkili silahlarının olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Bu maçın dikkat çekenleri, iki Perulu oyuncuydu: Cuevas ve Alexander Callens. Şamil Akdağ bir önceki yazısında Cuevas'tan övgüyle bahsetmişti. Gerçekten çok sağlam bir oyuncu Cuevas. Tam bir inceci. Tarzını hafiften Misimovic'e benzettim.


Fotoğrafta sağ tarafta yer alan oyuncu bahsettiğimiz isim, yani Alexander Callens. 1,83 boyunda olmasına rağmen hava toplarına gayet hakim olan oyuncu oldukça güçlü ve seri bir stoper. Bir kez timing hatası yapsa da genel olarak performansını son derece başarılı buldum. Ülkesinin takımlarından Sport Boys'ta forma giyen Callens henüz 18 yaşında olmasına rağmen bu sezon takımının bütün maçlarında oynamış. Ayrıca kendisi takımın yardımcı kaptanlarından. Geleceği parlak oyunculardan yalnızca biri.

Bu gece oynanacak Ekvador - Bolivya ve Kolombiya -Paraguay maçlarıyla B grubunda maçlar tamamlanacak. Brezilya 4 maçta topladığı 10 puanla grubu lider olarak tamamlamıştı. Grupta ikinci sırayı büyük ihtimal Ekvador alacaktır. Şu ana kadar puan alamayan, turnuvanın en zayıf takımı olan Bolivya ile karşılaşacaklar. İkincilikleri garanti gibi. Şu an 4 puanları bulunuyor.

Grupta kıyametin kopacağı maç ise Kolombiya - Paraguay mücadelesi olacak. Bir yanda 4 puanla Ekvador'un ardından averajla üçüncü olan Kolombiya diğer yanda 3 puanlı Paraguay. Ben bu maçı Kolombiya'nın kazanacağını tahmin ediyorum. Gerekçem yine aynı: Kolombiya, Paraguay'a oranla daha derli toplu bir takım :)