30 Ocak 2011 Pazar

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası


Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası’nda grup maçları tamamlandı. Bütün takımları yeterince izleme fırsatı bulduk. Takım performansı olarak averajla gruptan çıkamayan Peru ve Venezuela, gruplardan yükselen Ekvator ve Kolombiya benim beğendiğim takımlardı. Bireysel performanslarıyla da birçok oyuncu sivrilmeyi başardı. Şimdi bu isimleri tek tek yazalım.

Kaleciler için çok kötü bir turnuva geçti. Hiçbir kalecinin maç çevirdiğine tanık olmadık. Hatta birçok hatalı golle de takımlarını zor durumda bıraktılar. Bu nedenle beğendiğim bir kaleci yoktu.


Defans oyuncularından şüphesiz en fazla dikkatimi çeken ve beni kendisine hayran bırakan isim Kolombiya’nın sol beki Viafara. Çok güçlü, kanadını sıkça kullanan, bir bek oyuncusuna göre de yeterince teknik bir oyuncu. Defansta müdahaleleri de çok iyi. Şimdiden Avrupa’nın birçok takımında ve bizde banko oynayabilecek kapasitede bir isim.


Sağ bek adayım ise yine Kolombiya’dan Arias. Çok temiz bir tarzı var. İleri çok fazla destek veriyor ama savunmada yerini de hiç kaybetmiyor. Hızlı, hırslı, mücadelesi bir isim. Şu anda belki sağbek ihtiyacımız yok ama, ihtiyaç halinde gözünüz kapalı takıma koyabileceğiniz kadar iyi bir çocuk.


Stoper için iki isim yazacağım, ikisi de takımlarının kaptanları ve kuvvetli oyuncular. Biri Ekvator’un takım kaptanı Dennis Quiñónez, diğeri ise Peru’nun kaptanı Carlos Ascues. Quinonez daha çok beğendiğim, akıllı ve hamleli bir oyuncu. Neill’in ayrılığı durumunda ilk adayım. Müdahaleleri yerinde ve çok iyi top çıkaran bir oyuncu. Tek eksiği olarak hava toplarını söyleyebiliriz.


Orada da devreye Ascues giriyor. Kuvvetli fiziği ve tarzı ile Servet’i andırsa da bu yaşına rağmen futboluyla ondan çok çok önde olduğunu söylemem yanlış olmaz.

Turnuvada en fazla sivrilen isimler orta saha oyuncularıydı. Özellikle 1-2 takım dışındaki bütün takımların 10 numaraları formalarının hakkını fazlalarıyla verdiler.


Orta sahada sağ iç ve sağ açık mevkilerinde oynayabilen, ancak sağ içte gösterdiği performansa hayran kaldığım isim Peru’nun 19 numarası André Carrillo. Yıllardır sahip olmadığımız tarzda oyunun iki yönünü de harika oynayan, mücadeleci ancak bir o kadar teknik. İleri geri bir dinamo gibi çalışan bir oyuncu. Turnuvada en beğendiğim isimlerden biri.


Fiziği Carrillo kadar kuvvetli olmasa da, üst düzey tekniği, akıllı oynaması ve oyunun iki yönünü de oynaması sebebiyle beğenimi kazanan diğer bir oyuncu da Kolombiya’dan Edwin Cardona Bedoya. Çok akıllı bir oyuncu. Tekniği üst düzey. Ligimizde böyle akıllı oyuncu çok az. Yakın zamanda Avrupa’ya transferini beklediğim isimlerden biri.

Şimdi de 4 takımın 10 numaralarına değinelim.


Bu takımlardan ilki yine Peru. Ve turnuvanın yıldız adaylarından biri bana göre. Christian Cuevas… Takımını harika yönlendirmesinin ve çıkardığı birçok akıl dolu pastan ziyade sürekli olarak topla mesafe katetmesi ve aldığı toplarla direk kaleye inmesi ile dikkat çeken bir oyuncu. Takımının hemen hemen bütün pozisyonlarının içerisinde var. Hem forvetleri besleyen, hem kendi alıp giden bir oyuncu.


Diğer isimlerden biri de Ekvator’un 10 numarası Juan Cazares. Güçlü fiziği ve iyi bir tekniği var. Oyunuyla formasının hakkını verdi ve çok üstün yetenekli oyunculara sahip olmayan takımının gruptan çıkmasında büyük rol oynadı.


Kolombiya’nın 10 numarası Michael Ortega’da performansıyla Avrupa’ya göz kırpan isimlerdendi. Ligimizdeki her takımın orta sahasında oynayabilecek bir oyuncu. Hatta Anadolu takımlarının orta sahalarına sınıf atlatacak kapasitede bir isim. Teknik ve akıllı.


Son olarak Venezuella’nın 10 numarası Yoandry Orozco hakkında birşeyler yazmak istiyorum. Yetenek olarak kısıtlı oyunculardan kurulu, ancak takım olmayı başarmış Venezuella takımının en teknik ismi kendisi. Oyun zekası pek üst düzey olmayan takımını elinden geldiğince idare etti. Attığı gol ise turnuvanın golü olmaya aday.


Kanat oyuncularından da dikkat çeken birçok isim vardı. Teknikleriyle dikkat çeken isimlerden ilki Kolombiya’nın 7 numarası Andres Escobar’dı. Hızlı ve teknik bir oyuncu. Kolombiya’nın hücumda etkin bir oyun oynamasında başrollerden biri de ona aitti. Birebirde çok etkili, geri gelerek aldığı toplarla takımını atağa çıkaran bir isim. Sağda da oynayabiliyor, solda da. Arda’nın olası Avrupa transferinden sonra düşünülebilecek bir isim.


Bir diğer isim ise Venezuella’nın 20 numarası Jesus Lugo’ydu. Takımında Orozco’yla birlikte dikkat çeken tek oyuncuydu. Sol kanatta görev aldı ve etkili bindirmeleri, hızı ve tekniği ile dikkat çekti.


Bir de kuvvetli fizikleri ve hızlarıyla dikkat çeken isimler vardı. Bunlardan ilki de Ekvator’un sağ açığı Renato Ibarra’ydı. Kazım Kazım’dan birkaç gömlek daha üstün olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çok kuvvetli ve hızlı. Mücadeleden kaçmayan yapısıyla takıma büyük katkı yapabilecek ve sert bir takım ortaya çıkmasına yardım edecek bir isim. Açıkçası bizim ligimiz için biçilmiş kaftan.


Diğer isim ise Kolombiya da sağ açık, sol açık ve forvet mevkilerinde izlediğimiz Fabian Castillo. Hızlı, kuvvetli, rakip savunmaları bezdiren bir oyuncu. İleri de oynadığında tam bir yırtıcı forvet. O da ligimizde iş yapabilecek isimlerden.


Orta sahada çok fazla sivrilmeyen ancak tam bir takım oyuncusu olarak dikkat çeken iki isimle orta saha oyuncularını tamamlayalım. Bunlardan ilki Kolombiyalı Javier Calle...


Diğeri ise orta saha ve forvette izlediğimiz ancak benim orta sahada daha çok beğendiğim Ekvatorlu Walter Chalá… Sürekli hareket halinde olan ve topu aldıklarında akıllı isler yapan iki isim. Belki çok fazla sivrilmediler ama haklarını da teslim etmek gerek.

Son olarak forvet oyuncularına değinip yazımızı tamamlayalım…

Forvet performansları olarak hayal kırıklığı yaşadığım bir turnuva oldu. Geride ve orta sahada iyi işler çıkaran birçok takım bitiriciliği yüksek oyuncu eksikliğini çokça yaşadılar. Bu nedenle sivrilen birkaç ismi yazalım.


Performansını en çok beğendiğim forvet oyuncusu Ekvator’un forveti Edson Montaño’du. Gent’li oyuncu takımında çok fazla oynamamış, gerçi bu turnuvadan sonra daha fazla şans bulacağı açık. Ancak istenirse transferi zor olmaz. Tum, Kamanan ve Kahe gibi oyuncuların oynadığı takımlarımız için lüks olacak kadar iyi bir seçim. Tarzı Necati’ye benziyor. Geriye gelip top alan, adam geçen, şut atan kuvvetli yapısıyla rakip defans oyuncularının başına bela olan bir oyuncu.

Ekvator’dan Marcos Caicedo ve Peru’dan Jorge Bazan’da performanslarıyla dönem dönem parlayan isimlerdi. Yetenekleri olduğunu gösterdiler ama biraz daha zamana ihtiyaçları var sanırım. Kötü takım performansına rağmen sivrilen ve daha iyi bir takımda, daha iyi performanslar sergilediğine inandığım Venezuellalı Daniel Febles’in ismini de yazıp yazımı tamamlayayım.


Not: Arjantin ve Brezilya kadrosundaki oyuncuları, hemen hemen tamamının Avrupa kulüpleri tarafından uzun süredir takip edilmesi nedeniyle yazmadım. Yazdığım oyuncuların Montano hariç hepsi kendi liglerinde oynayan oyuncular. Bu nedenle transferleri makul fiyatlara bitirilebileceğini düşünüyorum.

28 Ocak 2011 Cuma

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası (Sudamericano) Günlükleri [11. Gün]


Sudamericano U20'de A Grubu maçları tamamlandı. Şili, Venezuela'yı 3-1 mağlup ederek grubu 2. sırada bitirirken, Peru, Uruguay'ı 2-0 mağlup etmesine rağmen 4 puanla 4. sırada kaldı.

Şili - Venezuela maçına değinecek olursak bana göre turnuvanın en zevkli maçıydı. İki takımda müthiş bir mücadele örneği sergilediler ve bol pozisyonlu, çekişmeli bir maç oldu. İlk yarı Şili tek kale oynarken, ikinci yarı Venezuela Şili kalesini abluka altına aldı fakat golü bulamadı. Ben 2 gün önceki yazımda Venezuela'nın Şili'ye göre daha derli toplu bir takım olduğunu ve bu yüzden bir üst tura onların çıkacağını söylemiştim. Hala da aynı fikirdeyim. Venezuela'nın şansızlığı da üzerindeydi biraz. İnanılmaz goller kaçırdılar ikinci yarıda. Şili ise diğer maçlara oranla daha diri ve iştahlı gözüktü. Özellikle rakibin sol kanadını çok yıprattılar.

Şili - Venezuela maçının dikkat çeken ciddi anlamda dikkat çeken iki ismi vardı : Daha önce değindiğimiz Venezuela'nın kaptanı Yohandry Orozco ve Şili'nin sağ kanat oyuncusu Bryan Carrasco.

Yohandry Orozco'yu tekrar tekrar söylemeye gerek yok. Hemen Carrasco'ya geçelim.


Alexis Sanchez'in bir değişik versiyonu. Müthiş bir hız, harika bir teknik, bire bir de adam eksiltme kabiliyeti ve biraz fiziksel zaafiyet. 1,69 boyunda ki oyuncu dün Venezuela sol kanadını felç eden isimdi. Ayrıca takımının attığı ilk 2 golün de asistini yapan kendisiydi. Eminim birçok scoutun listesine girmiştir bile.

Bu arada Orozco ile ilgili bir not: Dün takımının attığı tek golün asistini yaptı. 3 kişi arasından müthiş bir pas attı. Oyun stilinin Buonanotte'yi andırdığını söylemiştim. Dün karar verdim, Buo - Alex karışımı bir adam bu. Kendisini sanırım Wolfsburg istiyormuş. 4 Milyon € gibi bir rakam dolaşıyor ortalıkta. Diego'ya iyi bir alternatif olur. 2-3 sene içerisinde de vazgeçilmez olur.

Peru - Uruguay karşılaşması da mücadele gücü yüksek fakat pozisyon açısından pek zengin olmayan bir maçtı. Peru, Uruguay'ın gruptan çıkma rehavetini erken bulduğu bir golle dağıtsa da daha ileriye gidemedi. Yedek ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıkan Uruguay turnuvada oynadığı en kötü futbolu oynadı. Peru ise diğer maçlarda olduğu gibi bu maçta da iyi oynadı ve bu sefer kazandı. Peru'nun diğer maçları kazanamamasında ki en büyük etkenin Cuevas'tan başka etkili silahlarının olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Bu maçın dikkat çekenleri, iki Perulu oyuncuydu: Cuevas ve Alexander Callens. Şamil Akdağ bir önceki yazısında Cuevas'tan övgüyle bahsetmişti. Gerçekten çok sağlam bir oyuncu Cuevas. Tam bir inceci. Tarzını hafiften Misimovic'e benzettim.


Fotoğrafta sağ tarafta yer alan oyuncu bahsettiğimiz isim, yani Alexander Callens. 1,83 boyunda olmasına rağmen hava toplarına gayet hakim olan oyuncu oldukça güçlü ve seri bir stoper. Bir kez timing hatası yapsa da genel olarak performansını son derece başarılı buldum. Ülkesinin takımlarından Sport Boys'ta forma giyen Callens henüz 18 yaşında olmasına rağmen bu sezon takımının bütün maçlarında oynamış. Ayrıca kendisi takımın yardımcı kaptanlarından. Geleceği parlak oyunculardan yalnızca biri.

Bu gece oynanacak Ekvador - Bolivya ve Kolombiya -Paraguay maçlarıyla B grubunda maçlar tamamlanacak. Brezilya 4 maçta topladığı 10 puanla grubu lider olarak tamamlamıştı. Grupta ikinci sırayı büyük ihtimal Ekvador alacaktır. Şu ana kadar puan alamayan, turnuvanın en zayıf takımı olan Bolivya ile karşılaşacaklar. İkincilikleri garanti gibi. Şu an 4 puanları bulunuyor.

Grupta kıyametin kopacağı maç ise Kolombiya - Paraguay mücadelesi olacak. Bir yanda 4 puanla Ekvador'un ardından averajla üçüncü olan Kolombiya diğer yanda 3 puanlı Paraguay. Ben bu maçı Kolombiya'nın kazanacağını tahmin ediyorum. Gerekçem yine aynı: Kolombiya, Paraguay'a oranla daha derli toplu bir takım :)

26 Ocak 2011 Çarşamba

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası (Sudamericano) Günlükleri [9. Gün]



Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası’na dün iki karşılaşmayla devam edildi. Kolombiya, Bolivya’yla oynarken; Brezilya’nın rakibi de Ekvator’du.

Kolombiya – Bolivya karşılaşmasında tempo çok yüksek olmasa da yetenekli ayakları sayesinde sonuca gitmeyi bildi Kolombiya. Önceki yazılarda da değindiğimiz Ortega, Escobar ve Viafara performanslarıyla yine dikkat çektiler. Castillo’nun performansı ise beklentilerin altındaydı. Edwin Bedoya bu karşılaşmada görev almadı.

Bolivya bana göre turnuvanın en kötü takımı ve en kötü kadrosuna sahip. Turnuvaya ilk veda eden takımlardan biri olacak.

Brezilya ve Arjantin hakkında yazmıyorum. Çünkü hepsi Avrupa’da tanınan ve piyasası olan oyuncular. Ancak bir iki ismi de yazmadan geçmeyelim. Neymar, Iturbe, Hoyos, Mori gibi isimlerin dışında Arjantin’den Araujo ve Ferreyra, Brezilya’dan ise Henrique, Diego Mauricio ve Júnior Oscar Dos Santos Emboaba’da yakın zamanda Avrupa piyasasında adlarından söz ettireceklerini gösterdiler.

Asıl yazmak istediğim takım ise Ekvator. Henüz 28. Dakika da 10 kişi kalmalarına rağmen çok iyi mücadele ettiler. Ancak Brezilya’yla aralarındaki kalite farkı maçı Brezilya’ya götürdü. Bireysel performanslar bakımından da sivrilen isimlere sahiptiler. Şimdi bu isimlere değinelim.


Casarez, 28. dakika da kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bırakmasına rağmen oyunda kaldığı kısa sürede oynadığı (ve diğer karşılaşmalarda ki) oyunla kalitesini belli etti. Anadolu takımlarının tamamında banko oynayacak kalite de bir isim. Transferi halinde de bonservisini çok kısa sürede katlayabileceğini tahmin etmek hiçte zor değil. Kuvvetli fiziği ve tekniği orta sahada rakiplere üstünlük kurmak için de çok büyük bir artı.


Takımın 13 numarası ve forveti Montano. Tarzı Necati’ye çok benziyor. Sık sık geri gelerek orta sahaya yardım etmesi, bire birde etkili olması, kaleyi gördüğünde şut denemesi ve kuvvetli fiziğiyle rakip defansı çok yıpratıyor. Herve Tum, Kamanan, Kahe gibi oyuncuların oynadığı takımlarımız için lüks olacak kadar iyi bir isim.


Defansın bel kemiği ve takımın kaptanı Dennis Quiñónez’e daha önceki yazılarımızda da değinmiştik. Dün akşam da çok iyi bir performans sergiledi. Neill’in ayrılacağının konuşulduğu şu günlerde hiç gözümü kırpmadan Galatasaray’ın göbeğine koyacağım bir isim. Müdahaleleri çok yerinde ve topu oyuna harika sokuyor. Bir defans oyuncusunda ne ararsanız sahip. Hamleli, hızlı ve bileklerine hakim. Belki tek eksiği olarak hava topları söylenebilir. Ancak güçlü ve akıllı bir oyuncu. Kaçırılmaması gereken bir oyuncu bana göre.


Son isim ise 14 numaralı formasıyla Sağ Açık’ta görev yapan İbarra. Çok hızlı ve çok güçlü. Yeteneği üst düzey değil belki ama hızı ve kuvvetiyle bu eksiğini fazlasıyla kapatıyor. Mücadeleden kaçmıyor. Göbeğe gelerek arkadaşlarına yardım ediyor. Kazım Kazım’dan bir gömlek daha üstün olduğunu düşünüyorum. Yaşının henüz çok genç olduğunu düşünürsek göstereceği gelişimle iyi yerlere gelebilecek bir isim.

Şamil Akdağ


Şamil Akdağ dün geceyi gayet güzel özetlemiş. Onun söylediği isimlerden farklı olarak bende bir oyuncuyu yazmak istiyorum.


Kolombiya U20 takımının formasını giyen Javier Calle Estrada dün gecenin öne çıkan isimlerindendi. Sağ kanadı ve sağ ayağını kullanan 19 yaşında ki oyuncu, takımının attığı 2. golde sol ayağıyla Escobar'a nefis bir pas çıkarttı ve Escobar'da kaleciyi geçip topu ağlara gönderdi. Bireysellikten uzak, tam bir takım oyuncusu görüntüsü çizen Calle, iyi bir tekniğe sahip.

Bu gece Sudamericano U20'de maç yok. Yarın gece oynanacak Şili - Venezuela ve Peru - Uruguay maçlarının ardından A Grubunda maçlar tamamlanacak ve bir üst turan yükselen takımlar belli olacak.

Arjantin 4 maçta aldığı 10 puanla grup lideri ve yeri garanti.

2. Uruguay'ın 4 puanı bulunuyor.

3. Venezuela ve 4. Şili'nin puanları üç. Venezuela averaj ile 3. sırada.

Son sırada ki Peru'nun ise yalnızca 1 puanı bulunuyor.

İlk 3 takımın bir üst tura çıkacağı grupta heyecan adeta tavan yapmış durumda. Ben ikinci sırayı Uruguay'ın, 3. sırayı da Şili'ye nazaran daha derli toplu bir takım olan Venezuela'nın alacağını düşünüyorum.

Bu arada son bir not: Blog olarak tempomuzun düştüğünün farkındayız. Bunun sebebi de bu turnuvaya tamamen kilitlenmiş durumda olmamız. Sudamericano U20 sona erince eski tempomuza döneceğimizi söyleyebilirim.

Burak Demirsoy


25 Ocak 2011 Salı

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası (Sudamericano) Günlükleri [8. Gün]


Beklentiler doğrultusunda Arjantin ve Brezilya’nın maçlarını gollü galibiyetlerle geçmelerine rağmen futbol olarak birçok kişiyi tatmin etmediklerini ve beklentilerin altında kaldıklarını belirtmek gerek. Futbol piyasasında isimleri epeydir konuşulan oyuncularının şahsi performanslarıyla rakiplerini geçtiler. Neymar, Mori, Hoyos, İturbe gibi süperstar adayları şimdiden kendilerini gösterdiler. Bu isimlerin yanında Aroujo ve Ferreyra’da dikkat çekti.

Ancak futbol olarak aradığımız mücadele ve çekişmeyi diğer takımların maçlarında yakaladık. Özellikle Kolombiya ve Peru takım olarak benim en beğendiğim iki takım oldular. Bu iki takımında şu anda kendi gruplarının son sıralarında olması beni şaşırtsa da, düşüncemin arkasında olduğumu belirtmem için iyi bir fırsat sundular.

Takım oyunundan daha çok bireysel yeteneklerin ön plana çıktığı ve 10 numaraların formanın hakkını verdiği bir turnuva izliyoruz. Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Ekvator, Paraguay derken bugün izlediğim Peru’nun 10 numarası Christian Cuevas’ın performansıyla başlamak istiyorum analizime…

Cuevas’ın performansı bende hayranlık uyandırdı. Futboluyla gözlerimizin pasını sildiğini ve son dönemlerde izlediğim en iyi performanslardan biri olduğunu belirtmeliyim. Tam bir maestro. Takımını harika yönetti. Attığı harika paslar, topla katederek yarattığı pozisyonlar, çıkardığı şutlar, süper ortalar ve sürekli olarak arkadaşlarıyla diyalog içerisinde olmasıyla takımının patronu olduğunu gösterdi. İlk yarının bitimiyle arkadaşlarını orta sahada toplaması ve onları idaresi lider kişiliği hakkında da işaretler taşıyordu.

Rakip Venezuella’nın 10 numarası Orozco’da futboluyla formasının hakkını veren isimlerdendi. Takımının kötü performansına rağmen futboluyla sivrilen bir diğer isim de Jesus Logo’ydu. Genelde geride kalarak Peru’yu durdurmaya çalışan takımını Orozco’yla beraber atağa çıkarmaya çalışan isimdi. Sol kanadı etkili kullandı ve seri hareketleri, yumuşak bilekleri ve hareketli yapısıyla dikkat çekti.

Venezuella’nın kötü performansına rağmen girdiği birkaç pozisyondaki hareketleri ve tercihleriyle takımın 9 numarası Daniel Febles’de daha iyi bir takımda çok iyi işler yapabileceğini gösterdi. Bugün Peru’nun forvetinde Ferbes olsaydı daha farklı bir skor konuşuyor olacağımız düşüncesindeyim.

Peru’da da Bazan dikkat çeken isimler arasındaydı. Sol Forvet olarak görev yaptı. Güçlü fiziğine rağmen hızlı bir oyuncu. Atakların birçoğunda Cuevas’la birlikte başroldeydi.

Bugün Cuevas’la birlikte performansını en çok beğendiğim isim André Carrillo’ydu. Tam bir orta saha bana göre. Oyunun iki yönünü de oynayabilen, sık sık hücuma destek veren, şut atan, adam geçen, pas yapan, top kapan bir oyuncu. Fizik olarak da güçlü olması, kolay yıkılmaması ve bunları değerli kılan tekniği sayesinde her takımın sahip olmak isteyeceği türden bir oyuncu.

Özetle birçok oyuncunun bireysel performanslarıyla öne çıktığı turnuva da Kolombiya’nın sol beki Viafara, Peru’nun 10 numarası Cuevas ve Peru’nun orta saha oyuncusu Carillo benim şu ana kadar en beğendiğim üç isim. Umarım Galatasaray’ın Scout Ekibi’de bu turnuvayı takip ediyordur ve bizim ligimizde çok rahat forma giyebilecek birçok ismin forma giydiği bu turnuvadan en azından bu üç oyuncu takımımıza kazandırılır.

21 Ocak 2011 Cuma

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası (Sudamericano) Günlükleri [4. Gün]













Turnuvada 4. gün geride kalırken yıldız adayları iyiden iyiye kendilerini belli etmeye başladı. Dün gece oynanan karşılaşmalarda Brezilya dişli rakibi Kolombiya'yı 3-1 ile rahat geçerken, Paraguay zayıf rakibi Bolivya karşısında zorlansada Ivan Torres'in harika golüyle sonuca gitmesini bildi.

Brezilya'da dikkat çeken oyuncular Neymar, Willian ve Lucas'tı.

Neymar denilen adamı yazmamı beklemiyorsunuz herhalde :) Dün yine şahane bir gol attı, izlemek isteyenler youtube'yi biraz kurcalarsa bulabilir.















Resimde gördüğünüz oyuncu Willian Jose. Willian etkili şutları ve top saklama becerisiyle dün ön plana çıktı. Kaleye yaklaşık 30 metreden füze gibi öyle bir vurdu ki, akıllara zarar. Fakat top direkten döndü. Şanssız bir pozisyondu. Geçen sezonu Gremio Prudente'de geçeren genç oyuncu, 2011 yılını Sao Paulo'da kiralık olarak geçirecek. Takip edilmesi gereken oyunculardan biri.
















Yukarıda gördüğünüz oyuncu Lucas. Dün gecenin açık ara yıldızıydı. Forvet arkasında oynamasına rağmen bildiğimiz Brezilyalı 10 numaralardan değil. Basıyor, koşuyor, mücadele ediyor. Bir orta saha oyuncusundan ne bekleniyorsa onu yapıyor. Kendisine hayran olmamak elde değil. Willian'a alda at dercesine müthiş bir pozisyon hazırladı. Pozisyonu şöyle anlatmak gerekirse: Hızla içeri süzülen Lucas iki kişinin arasında yerde kaldı, hakem devam dedi. Bunun üzerine ayağa kalkan ve rakibine doğru baskı yapan oyuncu topu kaptı ve ceza sahası sağ yan çizgisinde iki kişinin arasından geçerek kafasını kaldırdı ve Willian'a bomboş kaleye golü atması için topu gönderdi. Böyle bir oyuncu Lucas. İleride adını sıkça duyacağımızdan eminim.

Kolombiya adına maçın dikkat çeken adamı Sol kanatta oynayan Fernando Castillo idi. Onu da Şamil Akdağ 3 gün önce ki yazısında anlatmıştı.

Bolivya - Paraguay maçı ise açıkça söylemek gerekirse sıkıcı bir maçtı. Pek pozisyonun olmadığı maçta en güzel şey, Ivan Torres'in attığı harika goldü. Onun dışında Bolivya'nın kalecisi biraz iyi gözüktü. Başka da ön plana çıkan bir oyuncu yoktu.

Günler ilerledikçe turnuvanın rengi de belli oluyor. Ben Brezilya - Arjantin finali bekliyorum. Brezilya gerçekten müthiş bir futbol oynuyor. Turnuvanın kalburüstü takımlarından Kolombiya'yı gayet rahat geçmeleri açıkçası beni şaşırttı. Arjantin'de 2'de 2 yaptı. Emin adımlarla ilerliyorlar. Ezeli rakiplerine çelme takmak onların en büyük arzuları. Fakat ben Sambacıları bir adım önde görüyorum. Ama futbol bu, belli de olmaz. En iyisi bekleyip görmek.


Bolivya - Paraguay [ Sudamericano U20 ] Ivan Torres'ten Harika Bir Gol

Dün gece geç saatlerde beni ayağa kaldıran bir gol oldu. Ivan Torres'in ayağına sağlık :)

20 Ocak 2011 Perşembe

Güney Amerika 20 Yaş Altı Turnuvası (Sudamericano) Günlükleri [3. Gün]



Sudamericano U20'de 3. gün geride kaldı. Dün gece oynanan maçlarda Arjantin zayıf rakibi Peru'yu 2-1 ile geçerken, Venezuela ve Uruguay 1-1 berabere kaldı.

Arjantin - Peru maçında dikkatimi çeken 2 futbolcu oldu. Bu iki futbolcu da Arjantin U20 takımının birer parçası.


İlk isim Leonel Galeano. Bu ismi birçok Football Manager oyuncusu bilecektir. Kendisini 3. kez canlı izleme fırsatını buldum ve gayet başarılı buldum. Hamle yaparken ki zamanlamaları çok iyi. Markaj yeteneği de üst düzeyde. Peru'nun santrforu Carrillo'ya top aldırmadı diyebilirim. 1-2 sene içerisinde kendisini çok farklı yerlerde görebiliriz.


İkinci isim Michael Hoyos. Kaliforniya doğumlu 19 yaşında ki oyuncu top tekniği ve attığı şık paslarıyla ön plana çıktı. Orta sahada oyunun iki yönünü oynamaya çalışan oyuncu çevik bir oyuncu fakat biraz fiziki zaafları var. İleride bu açıklarını kapatacaktır. U20 takımının 10 numarası olan Hoyos, çok canlar yakabilecek kalitede bir oyuncu.

Venezuela - Uruguay maçında ise dikkat çeken üç oyuncu vardı.


Bu isimlerden ilki Adrian Luna. Sağ kanatta ve forvette görev yapabilen genç isim, Uruguay'ın gole en yakın isimlerinden biri. İyi bir tekniğe ve hıza sahip olan oyuncu Venezuela savunmasını bayağa yıprattı.


İkinci isim Federico Martin Rodriguez. Açıkçası kendisi en beğendiğim isim oldu. Tam bir merkezi forvet oyuncusu. Hava hakimiyeti çok yüksek neredeyse her topu indirdi. Ayrıca Uruguay'ın tek golünü kaydeden isimdi. Bu sezon Penarol formasıyla 15 maçta 10 gol atmış. Henüz 19 yaşında. İlerisi için büyük umut vadediyor.


1,64'lük boyuyla ele avuca sığmayan Orozco, U20 takımının 10 numarası ve kaptanı. Oldukça çevik bir oyuncu olan Orozco harika bir tekniğe ve sol ayağa sahip. Oyun stili olarak Alex - Diego Buonanotte karışımı bir yapısı var. Alex kadar inceci, Buo kadar çevik. Bu sezon takımı Zulia ile çıktığı 15 maçta 8 kere fileleri havalandırmış.

Dün gecenin dikkat çekenleri bu isimlerdi. Bakalım bu akşam Bolivya - Paraguay ve Kolombiya - Brezilya maçlarında hangi isimler ön plana çıkacak? Bekleyip göreceğiz.

18 Ocak 2011 Salı

Anıl Abanoz

Tam İsmi: Anıl Abanoz

Uyruk: Türkiye

Oynadığı Kulüp: Torku Şekerspor

Oynadığı Mevkii: Sağ Bek

Doğum Tarihi: 16.03.1987 (Yaş 23)

Boy: 1,80

Kilo: 74

Ayak: Sağ




İnceleme:

Oynadıkları futbolla kupaya renk getiren, performanslarıyla Beşiktaş ve Trabzon’a kök söktüren Konya Torku Şekerspor’un Cafercan’la beraber en çok dikkat çeken ismiydi. Sık sık yaptığı bindirmelerle sağ koridoru çok iyi kullandı. Bunun yanı sıra savunmada müdahaleleri de hayatiydi.

Belki tekniği üst düzey değil ama hızı, hırsı ve etkili bindirmeleriyle Anadolu’da her takımda rahatlıkla oynayabileceğini gösterdi.

Yabancı oyuncu hakkını başka bölgelerde kullanmak isteyecek takımlarımız için Türk vatandaşı harika bir seçenek. Kontratının da bu yaz bittiğini eklemek gerek.

Güney Amerika 20 Yaşaltı Turnuvası


Güney Amerika 20 Yaşaltı Turnuvasında ilk maçlar tamamlandı. Beklediğimden daha iyi bir mücadele var açıkçası. Ve birçok yıldız adayı…

Şimdiden Avrupa kulüplerini peşine takan oyunculardan kurulu Arjantin ve Brezilya Milli Takımlarının dışındaki takımların performansları da dikkat çekiciydi. Ve izlediğim maçlarda en beğendim takım Kolombiya oldu.

Tam bir takım görüntüsü veren Kolombiya’da birçok isim bireysel performanslarıyla da ön plana çıktı. Şimdi bu isimlere kısa kısa değinelim.

Öncelikle takımın 10 numarası Michael Ortega ile başlamak istiyorum. Orta sahada takımını çok iyi yönlendiriyor. İnisiyatif almaktan kaçmayan, mücadeleden korkmayan bir yapısı var. Ayaklarına da bir o kadar hakim.

Bir diğer isim Ortega’nın orta sahadaki partneri Edwin Cardona Bedoya. 8 numaralı formasıyla o da dikkat çeken isimlerden biriydi. Orta sahada Ortega’yla iyi bir ikili oluşturdular. Sık sık ileri çıkarak etkili oldu. Bilekleri yumuşak bir oyuncu.

Ve takımın sağ beki Sebastian Arias. Sürekli bindirmeleriyle ve isabetli paslarıyla çok iyi bir performans ortaya koydu. Şu haliyle bile Avrupa’da birçok takımda rahatlıkla oynayabileceğini gösterdi.

Şimdi 3 isme daha fazla dikkat çekmek istiyorum.


İlki takımın sol beki Sebastian Viafara. Uzun zamandır böyle bir sol bek performansı izlememiştim. Kendisine hayran kaldım. Çok kuvvetli ve hızlı bir oyuncu. İleri – geri sürekli çalışan bir makine gibi. Topla driblinglerinde eksikleri var ve bazen topu sürerken kontrolünü kaybediyor ancak genç yaşı ve hırsı ile bunun üstesinden kolaylıkla geleceğini düşündüğüm bir oyuncu. Artık sol bek deyince benim ilk adayımdır Viafara.


İkinci isim Andres Escobar. Sol açık oynuyor. Çok kıvrak ve seri bir oyuncu. Çok koşması, sık sık göbeğe desteğe gelmesi, takımının atağa çıkışlarında hızı ve tekniği ile önemli bir isim. Dünya Kupasında Barrera’yı izleyerek iç geçirenlere daha genç ve daha atletik bir öneri. Kendisinden tez zamanda bir Avrupa transferi beklediğim isimlerden.


İzlerken iç geçirdiğim oyunculardan biri de takımın forveti Fabian Castillo. Sağ ve Sol Forvet olarak oynuyor. Daha doğrusu maç içerisinde sürekli kanat değiştirerek, seri hareketleri ve kuvvetli yapısıyla gol pozisyonlarını zorluyor. Rakip defans oyuncularına çok zor anlar yaşattı. Hem çok kuvvetli, hem çok hızlı… Tam bir yırtıcı forvet. Forvet arayan Galatasaray için süper bir tercih olur kendisi.

Son olarak rakip Ekvator’dan birkaç oyuncuya değinerek yazımızı bitirelim.

Takımın kaptanı ve defansın bel kemiği Dennis Quinonez, yerinde müdahaleleri ve attığı isabetli kısa ve uzun paslarıyla dikkat çekti. Asıl mevkisi orta sahaymış. Yüksek isabetli pas yüzdesi ile başarılı olacağının işaretlerini veriyor.

Ekvator’da dikkat çeken diğer isim de takımın 10 numarası Juan Cazares. Takımı pek iyi bir performans sergileyemese de, tekniği ve kuvvetli yapısıyla takım arkadaşlarının arasından sıyrılan birkaç isimden biriydi. Daha iyi bir kadroda çok daha iyi işler yapabileceğini gösterdi.