16 Ocak 2011 Pazar

Oussama Assaidi

Tam İsmi: Oussama Assaidi

Uyruk: Fas

Oynadığı Kulüp: Heerenveen

Oynadığı Mevkii: Sağ ve Sol Kanat

Doğum Tarihi: 15.08.1988

Boy: 1,75

Kilo: N/A

Ayak: Sağ







İnceleme

Sizleri Heerenveen'in bu sezonki en önemli silahlarından biri olan Oussama Assaidi ile tanıştırmanın zamanı geldi.

Hollanda da birçokları tarafından ilk yarının en iyi oyuncusu olarak gösterilen Assaidi, müthiş sürati ve etkili vuruşlarıyla tam bir winger.

Genellikle sol kanadı kullanan Faslı oyuncu içeriye doğru katetmeye başladığı zaman durdurulması çok güç bir oyuncu oluyor.

Rakipleriyle bir kedinin topla oynadığı gibi oynayan Assaidi'nin Miroslav Stoch'tan 1-2 gömlek üstün olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Bu performansını koruduğu taktirde 1-2 yıl içerisinde kendisini çok daha iyi yerlerde göreceğimizden eminim.

Hollanda formasını U20 düzeyinde terleten oyuncu, bundan bir yıl önce Fas Milli Takımı'nı tercih ettiğini açıklamıştı. Fakat Fas Milli Takımı formasını henüz sırtına geçirmedi.

Bu sezona ait istatistikleri:

20 maç 6 gol 10 asist. Toplam dakika: 1562

Video





Bu sezon yıldızlaştığı Twente maçı:



Severo Meza


Tam İsmi: Severo Meza

Uyruk: Meksika

Oynadığı Kulüp: Monterrey

Oynadığı Mevkii: Sağ Bek

Doğum Tarihi: 09.07.1986

Boy: 1,76

Kilo: N/A

Ayak: Sağ



İnceleme:

Meksika Liginin en büyük kulüplerinden biri olan Monterrey’in sağ beki. Sağ şeridi etkili bir şekilde kullanıyor. Sık sık ileri çıkmasına rağmen hızla bölgesine dönüp asli görevini de aksatmıyor.

24 yaşındaki oyuncu bu sezonu şampiyon tamamlayan takımının önemli isimlerinden. Takımımızda o bölgede Sabri varken, pek ihtiyaç duyduğumuz bir isim değil ama ihtiyaç halinde rahatlıkla o bölgeye konulabilecek bir isim.

Boris Rieloff


Tam İsmi: Boris Rieloff

Uyruk: Şili

Oynadığı Kulüp: Audax Italiano

Oynadığı Mevkii: Sağ Bek / Sağ Açık

Doğum Tarihi: 08.01.1984

Boy: 1,86

Kilo: N/A

Ayak: Sağ


İnceleme:

Onu görünce aklıma hemen Perez geldi. Saçlar, görünüş çok andırıyor eski göz ağrımızı. Mevkilerde aynı. O bizi hayran bırakan driplingler de.

Savunmadaki müdahaleleri Bülent Korkmaz tadında. Driblingleri ise Sabri’den geri kalmaz. Devamlılığı olan ve sert oyunu seven bir isim. Geçen sezon sadece 2 maç kaçırdığını ekleyeyim hemen.

Geride kalan sezondaki istatistiklerini veriyorum, şaşırmayın sakın. Çıktığı 32 maçta 6 gole imza atarken tam 13 tane de asist yapmış bir “sağ bek”.

26 yaşındaki oyuncunun bonservisi 1.5 M Euro civarı. Cezbedici değil mi?


http://www.youtube.com/watch?v=TZTijBdrjtg&feature=related

Yeni Stada Merhaba: Galatasaray 0 - 0 Ajax














Stad güzel, atmosfer mükemmel, akustik şahane. Tüm bunlar bir maçın güzel olması için tetikleyici etkenler. Fakat oynanan maç bir açılış maçıysa ve sahaya çıkan takımın elle tutulur 3-4 futbolcusu varsa güzel maç beklemek biraz hayalcilik oluyor.

Galatasaray yine sahaya Hagi'nin 4-5-1 düzeniyle dizildi.

Diziliş her ne kadar 4-3-3 gibi dursa da, değil. 4-3-3 düzeninde oynadığınız zaman ileri üçlünün sağ ve sol tarafında oynayan oyuncuların winger tipi oyuncular olması lazım. Emre Çolak'ta winger minger hak getire, Arda belki.



Dünkü maçta Galatasaray'ın yaptığı en pozitif iş presti. Rakibin 1. bölgesinde yapılan pres, Alderweireld ve Vertonghen gibi iki teknik ayağı bile zorladı. Özellikle Ayhan'ın boş kaleye kaçırdığı pozisyonda Sabri ve Arda'nın yaptığı pres gelecek için olumlu sinyaller verdi.






Orta saha da adam gibi pas yapabilecek, topu alıp gidebilecek tek adam vardı: Culio. O da Ajax gibi bir rakip karşısında pek etkili olamadı. Çünkü orta sahanın bütün yükü ona kaldı. Ayhan'ın deep lying playmaker gibi oynaması fakat becerememesi, Sabri'nin sadece pres özelliğinin olması orta sahada ki pas yapma ve top tutma kısırlığını beraberinde getirdi.


Bir de 2-3 maçtır dikkatimi çeken şey şu: Bekler orta saha çizgisinin oralarda topla buluştuğu zaman sağ ve sol iç oyuncularının beklerin yardımına gidip top istememesi. Özellikle hücum yönü sağ kanat olduğu zaman ataklarımız başlamadan bitti. Çünkü Serkan Kurtuluş topu ayağına aldığı zaman kafasını kaldırıyor fakat yakınında pas atacağı bir tane adam bulamıyor. Bu birazda oyuncuların yetersizliklerinden kaynaklanıyor galiba. Sonuçta ne Emre Çolak ne de Sabri oynadıkları bölgenin oyuncuları. Bu durum maçın başlarında sol kanat için de geçerliydi. Hakan Balta'nın rezil futbolu ve üst üste yaptığı pas hataları, Culio ve Arda'nın ona desteğe gitmesiyle biraz hafifledi. Sonuçta Culio'da Arda'da esas mevkiilerinde görev yaptıkları için Balta'nın hata yapma potansiyelini aza indirgediler. En azından hücumda. Fakat savunma anlamında yine yaptı yapacağını.

Altmış beşlere kadar dengede giden maç, Hagi'nin gençleri denemek istemesi -ki doğruydu- ve diğer oyunculara şans vermek istemesiyle o dakikadan sonra Ajax'ın kontrolünde geçmeye başladı. Maça 4-6-0 gibi başlayan Ajax, Suarez'in oyuna girmesiyle 4-3-3'e döndü ve daha etkili olmaya başladı. Genç oyuncuların zaaflarıyla birlikte 1-2 pozisyona girdi Suarez fakat değerlendiremedi. Gençler hata yapsa bile denenmeli. Umarım Hagi'nin ''genç açılımı'' bu maçla sınırlı kalmaz.

Maçta Lorik Cana, Arda ve Ufuk dikkat çeken isimlerdi.

Lorik Cana, bir futbolcudan çok daha fazlası olduğunu gösterdi. Adam tekmeye kafa uzatıyor, top kornere çıkmasın diye bir taraflarını yırtıyor, nereye koysan oynuyor. Dün yine maçın yıldızıydı.

Arda Turan, Beypazarı maçına oranla daha iyi ve daha istekliydi. Sonuçta bu takımın elle tutulur 3-4 futbolcusundan biri. Kaybetmek yerine kazanmak lazım.

Ufuk Ceylan, Bir - iki tane kritik kurtarışı oldu. Bir de maç içindeki telaşı dün biraz azalmış gibiydi. Geri paslarda ve degajlarda topu oyuna biraz daha iyi sokabilirse gayet güzel olur. Ama geçmiş performanslarına oranla daha iyiydi diyebiliriz.

Emre Çolak, hayal kırıklığının önde gideniydi. Fiziki yetersizliğini geçtim, futbol bilgisi yok denilebilecek kadar az. Şu an için en overrated oyunculardan biri olmaya aday. umarım düzelir.

Bu arada Hagi ile ilgili bir düşüncem var, beni korkutuyor. Olası bir Biglia transferinden sonra Lorik Cana'nın yedek kalabileceğini düşünüyorum. Çünkü son üç maçtır Hagi'nin Ayhan'ı görevlendirdiği bölge defansın önü yani Cana'nın oynadığı bölge. Hagi Ayhan'dan deep lying playmaker görevi görmesini istiyor fakat Ayhan başarılı olamıyor. Acaba Biglia geldiğinde Hagi onu Ayhan'ın yerine oynatıp, Cana'yı kızağa çeker mi? Çünkü Cana Biglia'nın üstleneceği görevi yerine getiremeyebilir. Umarım yanılırım.Çünkü şöyle bir orta saha düzeni, Hagi'nin istediği pas yüzdesi yüksek ve hızlı atağa çıkan takımın temel taşı olabilir.

Bu düzen sağlandığında Culio'da rahatlayacaktır. Çünkü yanında Biglia ve Cana gibi topu daha iyi kullanabilen ve mevkiisinin adamı olan futbolcularla beraber oynaması onun efektifliğini de arttıracaktır.




Takımın çok eksiği olduğu bir gerçek. Fakat her şeyden önce sağlam bir yönetim lazım.