Mathias "Zanka" Jorgensen

Tam İsmi: Mathias Jattah-Njie Jorgensen

Uyruk: Danimarka

Oynadığı Klüp: FC Copenhagen

Mevkii: Defans-Stoper

Doğum Tarihi: 23.04.1990

Boy: 1,91

Ayak: Sağ

Piyasa Değeri: 2.5 Milyon €

Danimarka futbolcu son dönemler de çok iyi oyuncular çıkartmaya başladı. Tomasson sonrası bir oyuncu çıkaramama durumu olsa da şimdilerde Bendtner, Eriksen ve Simon Kjaer gibi çok kaliteli oyuncular çıkartmaya başladılar. 1-2 yıl sonra defansın ve Avrupa'nın en iyi stoperlerinden biri olacak Kjaer'in yanına bir adam daha geliyor.

Mathias "Zanka" Jorgensen; 1990 doğumlu genç stoper Danimarka için u16, u17, u18 ve u21 takımlarında forma giydikten sonra 19 Kasım 2008'de daha 18 yaşındayken Galler'e karşı A Milli Takım formasını giydi. 2008'de Danimarka'nın en iyi genç yeteneği seçildi. Kopenhag'a geldiğinden beri harika bir devamlılık gösterdi. Geldiği sezon 15 maça çıkmış bunun dışındaki diğer 3 sezonda her sene 30 maçın üstüne çıktı. Kariyerinde 126 maça çıkıp 8 gol attı. Profesyonel kariyerinde şu ana kadar hiç kırmızı kart görmedi. 

1.91 boyunda çok yapılı bir futbolcu. Savunma içinde ki yerleşimi harika, nerede duracağını biliyor. Bunun dışında geleceğin stoperlerinin sahip olması gereken geriden oyun kurma ve defansı orta sahaya bağlama gibi özellikleri de bulunuyor. Tabi deneyimle bunlar daha da mükemmelleşecek. Hava toplarına hakim olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Fiziğine göre hızlıda.

Sezon istatistikleri;

2007/2008 - 15 Maç 1 Gol

2008/2009 - 36 Maç.

2009/2010 - 35 Maç 5 Gol

2010/2011 - 40 Maç 2 Gol

Marco Perez

Tam İsmi: Marco Jhonnier Perez Murillo

Uyruk: Kolombiya

Oynadığı Klüp: Boyaca Chico/Real Zaragoza

Mevkii: Forvet

Doğum Tarihi: 18.09.1990

Boy: 1,85

Ayak: Sağ

Piyasa Değeri: 2 Milyon €



Kolombiya futbolunun çokta akıllarda kalan futbolcusu yoktur aslında. Higuita akrep vuruşuyla, Valderrama saçlarıyla akıllarda. Son dönemde Porto'nun Kolombiyalıları Guarin ve Falcao belki bu takımı 1 tık daha yukarı taşıyabilirler. Ancak dahada genç olanları, dahada büyük gelecek vaat edenleri var belki de;

Marco Perez; 1990'lı genç Kolombiyalı kısa ama çok iyi bir kariyere sahip şimdiden. Daha 17 yaşındayken ilk takımı Boyaca Chico ile profesyonel bir maça çıktı. Orada 3 yılda kendini yıldızını parlattı bir şekilde. 2009-2010 sezonunda Arjantin'e Gimnasia La Plata'ya kiralandı. Gimnasia'da 27 maçta 11 gol attı ve iyi bir performansla evine döndü. Ama bu performansa ona İspanya'nın, Real Zaragoza'nın kapılarını açtı. Bu sezonu Zaragoza'da kiralık geçirdi. 16 maça çıktı ancak bu sefer sadece 1 gol atabildi. Takımın en golcüsünün 11 gol olduğunu düşünürsek aslında fena bir sezon geçirmemiş Perez.
Perez'in bireysel becerilerinin yanında golü sürekli arayan bir özelliği var. Fiziksel özellikleri gerçekten iyi. 1.85 boyunda ve 74 kilo. Ceza sahası içinde fiziğini iyi kullanabiliyor. Arkadaşlarına pozisyon yaratabiliyor fiziksel özellikleri sayesinde. Arkadaşlarıyla alışverişi çok iyi. Ceza sahasında ki boşlukları çok iyi görebiliyor.

Yevhen Konoplyanka

Tam İsmi: Yevhen Konoplyanka

Uyruk: Ukrayna

Oynadığı Klüp: Dnipro Dnipropertovsk

Mevkii: Hücuma dönük orta saha

Doğum Tarihi: 29.09.1989

Boy: 1,76

Ayak: İkiside


Piyasa Değeri: 3.5 Milyon €


Ukrayna futbolunun temel taşları vardır takım olarak. Dinamo Kiev, Shaktar Donetks bunların başını çeken lokomotiflerdir. Ancak ülkemizde de 4 büyük üstünlüğü geçen sene Bursaspor tarafından kırılırken Ukrayna'dada buna benzer bir senaryo olabilir yakın zamanda.
Dnipro Dnipropertovsk takımı önemli paralar harcayarak çok iyi bir takım kurdu bu sezon. Gana'lı İnkoom, Brezilya'nın yeni yıldızlarından Giuliano'yu transfer ettiler. Tabi böyle bir takımın kendi içinden de yıldızları var. İşte bunlardan en önemlilerinden biri;


Yevhen Konoplyanka; 1989 doğumlu oyuncu 2007'den beri Dnipro A takımında mücadele ediyor. Yaşı çok genç olmasına rağmen Dnipro'da 10 numaralı forma onun üzerinde. Ukrayna futbolunun gelecekte ki en önemli yıldızlarından biri gözüyle bakılıyor ona. Top kontrolü, top sürmesi ve akılcı paslarıyla 10 numaranın özelliklerini taşıyor. Her 2 ayağını da gerçekten çok iyi kullanabiliyor. Klasik bir 10 numara oynayabilmesinin yanında, Modriç tarzı bir orta saha kimliğine de bürünüyor bazı maçlarda. Fiziksel özellikleri onu biraz çelimsiz gösterse de aklıyla bunu telafi edebiliyor.

Sezon istatistikleri; 31 maç 6 gol 4 asist

Değişen, Yenilenen, Özüne Dönen Ajax

Hollanda futbolunun en başarılı takımı olan Ajax, 3 gün önce Amsterdam Arena'da ağırladığı Twente'yi 3-1 mağlup ederek 30. şampiyonluğuna ulaştı.

7 yıl aradan sonra gelen bu başarıyı şöyle özetlemek mümkün: de Boer öncesi, de Boer sonrası...


de Boer Öncesi

-Turuncu Futbola Avrupa-i Devrim Yapan Adam: Martin Jol

Ajax yönetimi, başarısız geçen 2008-2009 sezonunun ardından, yeni sezonda Martin Jol ile çalışma kararı alıyordu. 2009 yılında Hamburg'u Uefa Kupası'nda yarı finale taşıyan Jol, sezon sonu görevinden ayrılarak Amsterdam ekibinin başına geçiyordu. Futbolculuk döneminde ADO Den Haag ve Twente'de forma giyen Jol'un Ajax'ın başına getirilmesi şaşkınla karşılanıyordu.

Jol yönetimindeki Ajax, 2009-2010 sezonunun ilk haftalarında zorlanıyordu. Çünkü Jol, amiyane tabirle ''analarının karnından 4-3-3 dizilişiyle çıkan'' öğrencilerinden, sahaya 4-3-1-2 şeklinde yayılmalarını istiyordu. Ancak yavaş yavaş ritmini bulan ve sahadaki güzel futbolu tabelaya yansıtmayı başaran Jol'un takımı, kendilerine nispeten daha sağlamcı oynayan; şampiyonluk yolundaki en büyük rakipleri olan Twente'ye oranla, kamuoyu tarafından daha şanslı gösteriliyordu. Ancak beklenilen olmuyordu ve Ajax'a gönül verenler şampiyonluk için bir sezon daha beklemek zorunda kalıyordu. Rüya gibi bir futbol oynayan; ligde 102 gol atıp yalnızca 20 gol yiyen Ajax, ilk haftalarda kaybettiği puanların kurbanı oluyordu.

Jol'un takımının gelecek sezon şampiyon olmasına kesin gözüyle bakılıyordu; ancak bu, buzdağının yalnızca görünen kısmıydı. Jol'un gerçekleşmesini istediği bazı transferlerin (misal, Filip Djuricic) yönetim tarafından gerçekleştiril(e)memesi ve geleneklerine bağlı Ajax yönetiminin 4-3-3 konusunda Jol'e ısrarcı davranması ipleri kopma noktasına getiriyordu. Bunlara birde takımın yıldız oyuncuları statüsündeki Emanuelson ve Suarez'in ayrılmak istemesi eklenince, yeni sezon hiç de beklenildiği gibi başlamıyordu. İlk haftalardan sonra üst üste alınan başarısız sonuçlar, geçen sezonki futbolun sahaya yansıtılamaması, yönetim, teknik heyet ve oyuncular arasındaki uçurum, Martin Jol'un görevine son verilerek çözüme kavuşturulmaya çalışılıyordu.

Gelecek yeni teknik adam için Rijkaard'ın dahi adı geçse de yönetim, koltuğu bir başka öz evladına, Frank de Boer'e teslim ediyordu.



de Boer Sonrası

-Ajax'ı Özüne Döndüren, Dinamik ve Karizmatik Bir Adam

2010'un Aralık ayında takımın başına getirilen Frank de Boer'un ilk işi dizilişte değişikliğe gitmek oluyordu. Bir demecinde ''Asla 4-4-2 oynamayacağız. Her zaman 4-3-3 oynayacağız. Altı kanat oyuncumuz sakat olsa bile 4-4-2'ye dönmeyeceğiz.'' diyen de Boer, söylediklerini gerçekleştiriyordu. Artık dar alanda bol pas yapmayı gerektiren 4-3-1-2 dizilişi geride kalıyor, geniş alanda oynanılan ve dinamik kanat forvetlerin bulunduğu 4-3-3 sistemi geri geliyordu. Yani Ajax özüne dönüyordu. Jol döneminde ayyuka çıkan takım içindeki sorunlar büyük oranda gideriliyor ve Ajax'ı Ajax yapan alt yapı oyuncularına bolca şans verilmeye başlanıyordu.

Ebecilio, Aras, Boilesen gibi alt yapı oyuncuları şans buluyor, Jol döneminde takımdan ayrılma noktasına gelen Miralem Sulejmani her geçen maç performansını yükseltiyordu. Kariyerine merkezi orta saha oyuncusu olarak başlayan, daha sonra Jol döneminde forvet arkası oynayan Siem De Jong; takımdan ayrılmayı kafasına koyan ve bunun için her şeyi yapan (rakibi ısırmak dahil) Suarez'in ve disiplinsiz tavırları nedeniyle gözden düşen El Hamdaoui'nin yerine forvete monte ediliyordu. Bu radikal karar, belki de bir oyuncunun kariyerinin yeniden şekillenmesine neden oluyordu. Çünkü De Jong, ileri uçta mükemmel bir performans sergiliyordu. Hatta De Jong'un bu performansı, kendisine yeni Bergkamp denmesine yol açıyordu.

-Devrim Yolunda Cruyff'un İzleri

Devre arasında Suarez ve Emanuelson'un ayrılması, Ajax'ı pek sarsmıyordu. Zira de Boer, bu iki oyuncudan zaten faydalanamamış ve yaptığı planlarda bu iki futbolcuyu hesaba katmamıştı.

Kulübün danışmanlığına getirilen Johan Cruyff, özellikle Mart aylarında yaptığı sert çıkışlarla yönetimi zorluyordu. Ajax'ı eski günlerine döndürmek için her şeyi yapabileceğini söyleyen Cruyff'a yönetim kurulu dayanamıyordu ve başkan Uri Coronel, istifa ediyordu. Çünkü Cruyff, Ajax'ın yalnızca oyuncu yetiştirip satan bir kulüp olarak bilinmesini istemiyordu. O, gerçek Ajax'ı tekrar canlandırmaya çalışıyordu.

Danışman Cruyff, tecrübesiz De Boer'un eksikliklerini kapatıyor ve futbol takımının şampiyonluk yolundaki kader adamı oluyordu.



-Şampiyonluğa Giderken

Cruyff'un gelişinden sonra tam olarak rayına oturan futbol skora da yansıyordu ve Ajax üst üste aldığı galibiyetlerle şampiyonluk potasına sessizce giriyordu. Şampiyonluk yolundaki rakipleri olan Twente'ye ve PSV'ye nazaran Avrupa kupalarından daha önce elenen Ajax'ın tek handikabı, rakipleriyle olan puan farkıydı. Artık rakiplerinin hata yapmalarını bekleyeceklerdi.

İşler yolunda gidiyordu. PSV ve Twente'nin üst üste yaşadığı puan kayıpları haliyle Ajax'a yarıyordu. Ligin son 3 haftasına 3. sırada giren Ajax'ın amacı son maça kadar şampiyonluk yolundan kopmamaktı. Zira son hafta kendi evlerinde Twente'yi ağırlayacaklardı.

Bu maçtan tam bir hafta önce bu iki takım, kupa finalinde karşı karşıya geliyor, Ajax 2-0 öne geçmesine rağmen maçı 3-2 kayberek kupayı rakibine kaptrıyordu. İşte tam burada devreye giren Cruyff, takımın üzerindeki olumsuz havayı silerek, oyunculara ve teknik ekibe şampiyonluk inancını tekrar aşılıyordu.

Ligin son haftasında sahasında Twente'yi ağırlayan Ajax, baştan sona üstün oynadığı karşılaşmayı 3-1 kazanarak haklı şampiyonluğun sevincini yaşıyordu.

"Bu çok iyi bir başlangıç oldu. Bu şampiyonluğun yeni bir başlangıç yapan takımı çok iyi yönde etkileyeceğini düşünüyorum." Johan Cruyff.

Bu şampiyonluk yalnızca bir başlangıç. Çünkü değişen, yenilenen ve özüne dönen Ajax, artık daha fazlasını istiyor. Cruyff gibi bir futbol aklına ve de Boer gibi ''artık'' tecrübeli bir lidere sahipler. Ajax tekrardan Avrupa futbolunun lokomotifi olabilecek midir? Bunu zaman gösterecektir. Ama bence bunu başarabilirler. Zira eski günlere dönmeye hiç bu kadar yaklaşmamışlardı.

Kim Ojo

Tam İsmi: Kim Ojo

Uyruk: Nijerya

Oynadığı Klüp: Brann

Mevkii: Forvet

Doğum Tarihi: 02.12.1988

Boy: 1,92

Ayak: İkiside

Kim Ojo, her ne kadar adından dolayı Uzak Doğuluları çağrıştırsa da, fotoğraftan da anlaşılacağı üzere safkan bir Afrikalı.

Geçtiğimiz sezon Norveç 2. Ligi'ni 13 golle tamamlayarak dikkatleri üzerine çeken Kim Ojo, bu sezon transfer olduğu Norveç 1. Ligi takımlarından Brann forması ile gollerine kaldığı yerden devam ediyor.

Güçlü fiziği, yüksek hava hakimiyeti, top saklama becerisi, üstün gol vuruşları gibi birçok özelliğiyle ön plana çıkan Ojo, tam bir merkezi santrafor.

Ojo'nun futbolcu kimliğinin kafalarda daha iyi yer edinmesi için şöyle bir kıyaslama yapabilirim: Ojo, Samsunsporlu Simon Zenke'den 1-2 gömlek üstün.

Gideceği her takımda iş yapabilecek kalitede olan Ojo'nun piyasa değerinin 2,2-5 Milyon € civarı olduğunu düşünüyorum. Hem gelecek vadeden, hem de kaliteli bir santrafor arayan takımlara önerimdir.

Bu sezona ait istatistikleri (Şu ana kadar)

7 Maç: 6 gol, 3 asist. Toplam dakika: 630.

Danny Fox

Tam İsmi: Daniel Fox

Uyruk: İskoçya/İngiltere

Oynadığı Klüp: FC Burnley

Mevkii: Sol Bek

Doğum Tarihi: 29.05.1986

Boy: 1,83

Ayak: Sol

Bek oyuncularının anavatanı bana kalırsa İngiltere. Bu ligde forma giyen herhangi bir bek oyuncusu, bek kıtlığı çeken ligimizde parıl parıl parlayacaktır. Bundan eminim.

Danny Fox hem İngiltere, hem de İskoçya patentli bir bek. İngiltere'de doğup büyüyen; ancak esas çıkışı İskoçya'da Celtic formasıyla gösteren Fox, geçen sezon devre arasında transfer olduğu Burnley ile bu sezon Championship'te mücadele etti. Hücum ve savunma arasındaki dengeyi iyi ayarlayan; teknik, duran topları oldukça iyi kullanan tecrübeli bir oyuncu. Aynı zamanda oldukça mücadeleci ve hırslı bir oyuncu. Bu da istatistiklerine -bu sezon için- 12 sarı kart olarak yansıdı. Sahada ve saha dışında takımı için sonuna kadar savaşabileceğini söyleyebilirim.

Bu sezon en parlak dönemlerinden birini yaşayan Fox'un piyasa değeri yaklaşık 2.5 Milyon € civarı.

Bu sezona ait istatistikleri

40 Maç; 7 asist. Toplam dakika: 3590.

Andy King

Tam İsmi: Andrew King

Uyruk: Galler

Oynadığı Klüp: Leicester City

Mevkii: Çift Yönlü Orta Saha

Doğum Tarihi: 29.10.1988

Boy: 1,83

Ayak: Sağ





Gal Futbolu'nda bir kıpırdanma olduğunu söylemek mümkün. Gareth Bale, Aaron Ramsey, Andy King gibi isimler Galler'in yeni jenerasyonunun temel taşları olacaklardır. Hatta olmaya başladılar bile.

Andy King, oyunun iki yönünü oynamya çalışan, teknik kapasitesi yüksek bir orta saha oyuncusu. Leicester'ın sahadaki beyni olan King'in uzaktan şutları da en az pasları kadar kaliteli.

King, oldukça mücadeleci ve lider vasıflarına sahip bir oyuncu. Zaten takımın ikinci kaptanı. Kendisinin istikrar abidesi olduğunu da eklemek gerek. Bu sezon Leicester formasını en çok sırtına geçiren ikinci futbolcu. (Richard Wellens, 51 Maç)

Fiziki açıdan biraz ağır bir oyuncu olsa da bu dezavantajını yüksek oyun zekası ve muhteşem pozisyon bilgilsiyle kapatmayı başarıyor.

Galler Milli Takımı'nın formasını 7 kez giyen King'in 1 golü bulunuyor.

Bu sezona ait istatistikleri:

50 Maç: 16 gol, 7 asist. Toplam dakika: 4245.

Wellington Brito da Silva ( Tom )

Tam İsmi: Wellington Brito da Silva ( Tom )

Uyruk: Brezilya ( Bulgaristan vatandaşı )

Oynadığı Klüp: Litex Lovetch

Mevkii: Kanat Forvet

Doğum Tarihi: 23.07.1985

Boy: 1,81

Ayak: Sağ

Litex Lovetch takımı takip edenlerin bildiği üzere Bulgaristan futbolunun parlıyan yüzü. Brezilyalı, Bulgar, Slovak birçok genç oyuncuyu takımlarına kazandırıp, onlara büyük bir uyum aşılıyorlar. 2005 yılından bu yana Avrupa kupalarında ön eleme oynuyorlar sürekli. Litex Lovetch'in çıkardığı en iyi oyunculardan birini de bu sene ülkemizde izleme şansı bulduk. İvelin Popov'da Gaziantepspor'a Litex takımından gelmişti ve Gaziantep'in bu sezon ki en istikrarlı en iyi oyuncularından biri.

Takımın şu anda ki en değerli oyuncularıdan biri de Tom, daha doğrusu kısa adıyla Tom. Wellington Brito da Silva çift pasaportlu bir oyuncu. Hem Bulgaristan, hem Brezilya pasaportu var. Tom'da tipik Brezilya'lı özellikleri var. Hızlı, teknik ve zeki. Tom Litex'de takımıyla 2 Bulgar Kupası, 1 Bulgaristan Süper kupası ve 1 Lig şampiyonluğu kazandı. Şu an ki piyasa değeri 600 bin €. Yetenekleri ölçütünde çok az bir miktar bu.

PFC Litex 2010/2011 - 24 maç 2 gol

PFC Litex 2009/2010 - 20 maç 3 gol

PFC Litex 2008/2009 - 25 maç 4 gol

PFC Litex 2007/2008 - 28 maç 5 gol

PFC Litex 2006/2007 - 12 maç 2 gol

Milan Badelj

Adı : Milan Badelj

Uyruk : Hırvatistan

Klübü : Dinamo Zagreb

Mevki : Hücuma dönük orta saha.

Doğum tarihi : 25 Şubat 1989

Boy : 1,86

Milan Badelj; Dinamo Zagreb orta sahasının en sürekli ve en önemli isimlerinden biri. 2005 yılında Dinamo Zagreb'in alt yapısına gelmişti Badelj. 2007 yılında ise A takıma çıktı ancak forma şansı bulamadan Lokomotiva'ya kiralandı. Orada 28 maçta 7 gol attı ve Dinamo'danda Luka Modriç'in gitmesiyle onun bu performansı takıma geri dönmesini sağladı.

Takımda sezonunda 14 maçta forma giydi. Bu sezon ise 44 maça çıktı ve 6 gol attı. Hırvatistan u-15, u-17, u-19 ve u-21 formaları giydi. A milli takım formasını ise 2 kez giyebildi.

Hücuma dönük orta saha oyuncusu. Hızından ve tekniğinin yanında aklıyla iş yapan bir oyuncu. Sağ çık oynayabilen oyuncu, klasik 10 numaranın özelliklerini de taşıyor. Ronaldinho onun hakkında "çok zeki" olduğunu söylemiş. Orta saha'da şimdiden takımın beyni konumunda ve takım kaptanıda olabilirmiş heran. Şu anda ki piyasa değeri 5 milyon €. Alınması durumunda herhangi bir takım için çok karlı bir iş olabilir.

Luis Ignacio Casanova Sandoval

Tam İsmi: Luis Ignacio Casanova Sandova

Uyruk: Şili

Oynadığı Klüp: O'Higgins

Mevkii: Defansif orta saha/stoper

Doğum Tarihi: 01.07.1992

Boy: 1,82

Ayak: Sağ


Şili'de futbol hayatını sürdüren genç oyuncu hem defansın ortasında hem de orta sahada defansif olarak görev yapabiliyor.
2010'un Ocak ayında Şili Apertura liginde forma giyerek profesyonel kariyerine başladı. Ayağına gayet hakim bir futbolcu. Gelecek için çok iyi bir yatırım olabilir.

Luciano Narsingh

Tam İsmi: Luciano Narsingh

Uyruk: Hollanda

Oynadığı Klüp: Heerenveen

Mevkii: Kanat Forvet

Doğum Tarihi: 13.09.1990

Boy: 1,78

Ayak: Sağ

Heerenveen, hücum gücü yüksek, savunma yönü zayıf bir takım olmuştur her zaman. İkisinin arasında bir türlü denge kuramadıkları için tam olarak başarılı olamamışlardır. Uzun süre de olamayacaklara benziyorlar.

Bu sezon Beerens, Assaidi, Bas Dost gibi isimlerin arasında rotasyonda da olsa kendini gösteren bir isim var: Surinamlı bir anne ve Hintli bir babadan olan, Luciano Narsingh.

Narsingh, Hollanda doğumlu ve Hollanda Milli Takımı için mücadele ediyor. Geçen sezon Heerenveen'in rezerv takımında gösterdiği etkili performansla A takıma yükselen Narsingh, bu sezon genellikle rotasyonda kullanıldıysa da, aldığı süreleri iyi değerlendirmeyi başardı. İleri üçlünün sağında yer alan Narsigh, müthiş hızlı, teknik ve birebirde son derece etkili bir oyuncu. Ters kanatta o kadar etkili değil. Oyununa bu artıyı da eklerse çok iyi yerlere gelebilir. Fizik olarak da kötü bir oyuncu değil. Son derece atletik ve güçlü bir oyuncu.

Gösterdiği etkili performansla Hollanda U21 Milli Takımını da çağrılan Narsingh, forma giydiği 2 maçta 1 gol atma başarısını gösterdi.

Bu sezona ait istatistikleri (Şu ana kadar)

25 Maç: 5 gol, 12 asist. Toplam dakika: 1533.

Video geçen seneye ait.