16 Ocak 2011 Pazar

Yeni Stada Merhaba: Galatasaray 0 - 0 Ajax














Stad güzel, atmosfer mükemmel, akustik şahane. Tüm bunlar bir maçın güzel olması için tetikleyici etkenler. Fakat oynanan maç bir açılış maçıysa ve sahaya çıkan takımın elle tutulur 3-4 futbolcusu varsa güzel maç beklemek biraz hayalcilik oluyor.

Galatasaray yine sahaya Hagi'nin 4-5-1 düzeniyle dizildi.

Diziliş her ne kadar 4-3-3 gibi dursa da, değil. 4-3-3 düzeninde oynadığınız zaman ileri üçlünün sağ ve sol tarafında oynayan oyuncuların winger tipi oyuncular olması lazım. Emre Çolak'ta winger minger hak getire, Arda belki.



Dünkü maçta Galatasaray'ın yaptığı en pozitif iş presti. Rakibin 1. bölgesinde yapılan pres, Alderweireld ve Vertonghen gibi iki teknik ayağı bile zorladı. Özellikle Ayhan'ın boş kaleye kaçırdığı pozisyonda Sabri ve Arda'nın yaptığı pres gelecek için olumlu sinyaller verdi.






Orta saha da adam gibi pas yapabilecek, topu alıp gidebilecek tek adam vardı: Culio. O da Ajax gibi bir rakip karşısında pek etkili olamadı. Çünkü orta sahanın bütün yükü ona kaldı. Ayhan'ın deep lying playmaker gibi oynaması fakat becerememesi, Sabri'nin sadece pres özelliğinin olması orta sahada ki pas yapma ve top tutma kısırlığını beraberinde getirdi.


Bir de 2-3 maçtır dikkatimi çeken şey şu: Bekler orta saha çizgisinin oralarda topla buluştuğu zaman sağ ve sol iç oyuncularının beklerin yardımına gidip top istememesi. Özellikle hücum yönü sağ kanat olduğu zaman ataklarımız başlamadan bitti. Çünkü Serkan Kurtuluş topu ayağına aldığı zaman kafasını kaldırıyor fakat yakınında pas atacağı bir tane adam bulamıyor. Bu birazda oyuncuların yetersizliklerinden kaynaklanıyor galiba. Sonuçta ne Emre Çolak ne de Sabri oynadıkları bölgenin oyuncuları. Bu durum maçın başlarında sol kanat için de geçerliydi. Hakan Balta'nın rezil futbolu ve üst üste yaptığı pas hataları, Culio ve Arda'nın ona desteğe gitmesiyle biraz hafifledi. Sonuçta Culio'da Arda'da esas mevkiilerinde görev yaptıkları için Balta'nın hata yapma potansiyelini aza indirgediler. En azından hücumda. Fakat savunma anlamında yine yaptı yapacağını.

Altmış beşlere kadar dengede giden maç, Hagi'nin gençleri denemek istemesi -ki doğruydu- ve diğer oyunculara şans vermek istemesiyle o dakikadan sonra Ajax'ın kontrolünde geçmeye başladı. Maça 4-6-0 gibi başlayan Ajax, Suarez'in oyuna girmesiyle 4-3-3'e döndü ve daha etkili olmaya başladı. Genç oyuncuların zaaflarıyla birlikte 1-2 pozisyona girdi Suarez fakat değerlendiremedi. Gençler hata yapsa bile denenmeli. Umarım Hagi'nin ''genç açılımı'' bu maçla sınırlı kalmaz.

Maçta Lorik Cana, Arda ve Ufuk dikkat çeken isimlerdi.

Lorik Cana, bir futbolcudan çok daha fazlası olduğunu gösterdi. Adam tekmeye kafa uzatıyor, top kornere çıkmasın diye bir taraflarını yırtıyor, nereye koysan oynuyor. Dün yine maçın yıldızıydı.

Arda Turan, Beypazarı maçına oranla daha iyi ve daha istekliydi. Sonuçta bu takımın elle tutulur 3-4 futbolcusundan biri. Kaybetmek yerine kazanmak lazım.

Ufuk Ceylan, Bir - iki tane kritik kurtarışı oldu. Bir de maç içindeki telaşı dün biraz azalmış gibiydi. Geri paslarda ve degajlarda topu oyuna biraz daha iyi sokabilirse gayet güzel olur. Ama geçmiş performanslarına oranla daha iyiydi diyebiliriz.

Emre Çolak, hayal kırıklığının önde gideniydi. Fiziki yetersizliğini geçtim, futbol bilgisi yok denilebilecek kadar az. Şu an için en overrated oyunculardan biri olmaya aday. umarım düzelir.

Bu arada Hagi ile ilgili bir düşüncem var, beni korkutuyor. Olası bir Biglia transferinden sonra Lorik Cana'nın yedek kalabileceğini düşünüyorum. Çünkü son üç maçtır Hagi'nin Ayhan'ı görevlendirdiği bölge defansın önü yani Cana'nın oynadığı bölge. Hagi Ayhan'dan deep lying playmaker görevi görmesini istiyor fakat Ayhan başarılı olamıyor. Acaba Biglia geldiğinde Hagi onu Ayhan'ın yerine oynatıp, Cana'yı kızağa çeker mi? Çünkü Cana Biglia'nın üstleneceği görevi yerine getiremeyebilir. Umarım yanılırım.Çünkü şöyle bir orta saha düzeni, Hagi'nin istediği pas yüzdesi yüksek ve hızlı atağa çıkan takımın temel taşı olabilir.

Bu düzen sağlandığında Culio'da rahatlayacaktır. Çünkü yanında Biglia ve Cana gibi topu daha iyi kullanabilen ve mevkiisinin adamı olan futbolcularla beraber oynaması onun efektifliğini de arttıracaktır.




Takımın çok eksiği olduğu bir gerçek. Fakat her şeyden önce sağlam bir yönetim lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder